Çok kötü ve çirkin işler yapan insanlar için kullanılan deyimdir. Şeytan, bildiğimiz üzere tüm kötü amelleri yapabilecek kudrete sahip bir varlıktır. Şeytanın ne zaman, nasıl bir kötülük yapacağı veya

Bilindiği gibi koz, ceviz anlamına da gelir. Vakti zamanında, Kastamonu'nun iki köyü arasında ortak kullanılan cevizlik alan vardı. Cevizin hasat zamanı gelince gün belirlenir ve iki köy halkı cevizlikte

Balık Kavağa Çıkınca deyimi İstanbul Boğazı'nın Karadeniz'e açılan kısmındaki Rumeli Kavağı ile Anadolu Kavağı'nda rüzgarlı havalarda balık avlamanın bir hayli zor olduğu bilinirdi. Bu sebeple balıkların

Vaktiyle Üsküdar’da “tembeller tekkesi” bulunurmuş. Burada yurdun en miskin, en tembel kişileri takılırmış. İşte burada iki tembel kendilerine 2 sandalye bulup otururlarmış. Artık kış mevsimine doğru havalar

Eskiden tiryakiler ramazanlarda afyonu macun haline getirerek mercimek büyüklüğünde toplar yaparak her sahurda 3-4 tane yutarlarmış. Fakat her bir macunu da 2-3 kat kağıta sarmayıda unutmazlarmış. Böylece

İş işten geçti anlamında kullanılan bu deyimin hikayesi Eşkiya olan Köroğlu'na dayanmaktadır. Bolu Beyi'ne başkaldıran eşkiya Köroğlu (Şair Köroğlu ile karıştırılmasın) bir gün atını çaldırmış. Hayvanı

Üsküdar'da Sultanların Camileri olarak bilinen Selatin camilerinin iki ön planda olduklarından göze batarlar. Biri hemen Üsküdar iskelesinin yanındaki Yeni Camii, diğeride karşısında Mihr'i Mah Sultan

Aklını kaybetmek anlamında kullanılan ve Burdur İnsuyu Mağarasına dayanan bu deyimin hikayesi oldukça ilgi çekicidir. Çobanın biri bu mağaranın etrafında keçilerini otlatmaktadır. Her zamanki görevini

Zamanın birinde şeyh ve dermiş yaşarmış . Bu şeyh, dervişi çok sayar ve severmiş. Lakin dervişin ağzından küfür eksik olmazmış. Şeyh artık bir gün dayanamamış ve dervişe üç bakla tanesi verip, bu baklaları

Toy, Tecrübesiz, Beceriksiz. “Acemi Çaylağa Bak Hele! Sen mi Tamir Edeceksin o Saati?”

Bir işi Gerektiği Gibi Yapmayıp, Zaman Darlığından Yararlanarak Birini Aldatmak. “Tezgâhtar Aceleye Getirerek Gömleğin Defolusunu Vermiş.” Zaman Darlığı Sebebiyle Gereken özeni Göstermemek. “Yazın Hiç

Düşünmeden, Birbiriyle ilgisi Olmayan, Tutarsız, Saçma Sapan Söz Söylemek. “Yeter Artık, Abuk Sabuk Konuşmalarına Daha Fazla Dayanamayacağım.”

Yersiz, Yararsız, Boş ve Anlamsız Şeylerle Vakit Geçirmek.

Zamanında köyün birinde bağ, bahçe ve tarlaların sulandığın bir su kaynağı varmış. Köyün ortak malı olan bu kaynaktan başka hiç bir kaynak yokmuş. Köylüler sırayla bu kaynak ile bağ bahçelerini sularmış.

Osmanlı zamanında yeniçeriler suçlu kimseleri hapse atarken ''hoop güm'' şeklinde naralar atarlarmış. Fakat bazı zamanlarda suçlu olmayan kimseleri de yanlışlıkla zindana attıkları olurmuş. Bu sebeple

Söylenilen Sözün Ortama, Konuya Uygun Olmaması. “iş Toplantısında Akşamki Maçtan Bahsetmesi Abes Kaçtı.”

Kötü Bir iş Yapmadığına Emin Olmak.

Abbas yolcu: Yolculuğa Çıkmaya Kararlı. Ölmek Üzere Olan Kimse için Şaka Yollu Söylenir.

Abayı Yakmak Bir Kimseye Gönlünü Kaptırmak. “Bizim oğlan Komşu Kızına Abayı Yakmış.”

Olay ve Konu Hakkında Yeterliliği, Yetkisi Olmayan Kişiler için “Sen Neden Karışıyorsun?” Anlamında Kullanılır.