Termessos Antik Kenti, Antalya ilinin Döşemealtı ilçe sınırları içerisindeki Solymos Dağı’nın dorukları arasındaki vadide kurulmuştur.
Kurucuları ise Anadolu’nun en eski halklarından biri olan Luvilerin soyundan gelen Solym’lerdir.
Antalya’da bulunan diğer orman içi antik kentleri gibi bulunduğu yer milli parka dönüştürülmüştür.
Kent ile alakalı ilk tarihi veriler M.Ö. 333 yılında Büyük İskender’in burayı kuşatması ile alakalıdır. Termessos halkı güçlü bir direniş göstermiş ve kenti İskender’e teslim etmemiştir.
Ancak İskenderin ölümünden sonra kent bu sefer de Ptolemy ler tarafından kuşatılmış ve bu sefer alınmıştır.
İlerleyen zamanlarda Roma senatosu tarafından yapılan anlaşma ile tekrar bağımsızlıklarını ilan etmişlerdir.
Şehrin bağımsız olduğunun delillerinden biri ise kendi adlarına bastırdıkları sikkelerdir. Günümüze gelindiğinde Bizans döneminde şehre ne olmuş ya da sonrasında herhangi bir bilgi bulunmamaktadır.
Termessos Kenti, Antalya’nın diğer antik kentleri ile karşılaştırıldığında oldukça korunmuş bir yapıya sahiptir.
Kent ile alakalı kalıntılar Helenistik Devir surları ile başlayıp Solymos(Güllük) dağının zirvelerine kadar devam etmektedir.
Şehrin girişinde İmparator Hadrian zamanında yapılan İon düzenindeki bir tapınak kalıntısı bulunmaktadır.
Ayakta kalan yapılardan biri de yer yer birinci katı ayakta kalmış olan Gymnasium’dur. Birçok odası ve salonu bulunan yapının hemen arkasında dükkanların bulunduğu sütunlu bir cadde yer alır.
O yakınlarda ayrıca kanalizasyon sistemini oluşturan kanallar hala görünebilmektedir.
Kentin güneybatısında ise “Kurucunun Evi” olarak geçen Roma tarzı çok güzel bir villa kalıntısı vardır. Villanın isminin geçtiği kitabe yapının kapısında bulunmaktadır.
Termessos Kenti, bunların dışında çok fazla tapınak ve mezarlık alanlara sahiptir.