-EN
What's up guys? After a week of rain, we finally got some sunny weather. For a while I thought I would always see the weather as dark and gloomy. When the weather conditions are this harsh, people feel pessimistic. Don't get me wrong, I'm not complaining about this weather. I like gloomy weather. For some reason, I dream better in this weather. I dream a lot and I'm actually happy with this situation. It seems like thinking about things that won't come true relieves my tiredness. At least I spend time on such things instead of thinking about bad things.
They say what kind of person you are or what kind of behavior you tend to show when you are angry. I don't know how true this is. Sometimes, when we are angry, we do things we would not do in daily life. Just to hurt someone or to put an end to our angry mood. Every person makes mistakes. And in moments of emotional weakness—including, of course, anger—we are much more prone to making mistakes. That's why I don't agree with the accuracy of this statement. It seems selfish to me to make certain judgments about a person based on that person's weakest moment. Maybe I'm thinking wrong. But I think so. It's as if we're interpreting events from a single perspective. I am not a person who is very good at empathy. But I think I can empathize on this issue. I said I'm a failure at empathy because I don't care about anything in general. I don't interest “Why?” and "How?". I'm interested in the results, not the questions. Because while doing something, events may change. Everyone's circumstances are different. While some face a lot of difficulties, some can win easily. That's why I think the result is important. At least that's my way of being fair.
I don't know why I wrote such things. It's especially irrelevant to the main topic of today's post, ahahah. I usually talk about unexpected things in unexpected places. I think this situation is related to that.
If you ask what we will talk about today, we will talk about a practical meal. We can say that it is a Yusuf classic. The name of our dish is “Kısır”. Rita Ora – Let You Love Me plays in the background. As you can see, I am in a very good mood.
Kısır is a very well-known dish among Turks. It is especially served to guests during the day. I've mentioned my grandmother before. He always invited guests to our house. We had guests at home almost every day. But strangely enough, she never cook kısır. I learned how to cook kısır from my grandmother. But the number of kısır we do together really does not exceed five. I guess she doesn't like this food very much. More precisely, my grandmother has a more specific style. I think we all have a style in the kitchen. Everyone gravitates towards a certain type of food. For example, my mother loves salads and their derivatives. I enjoy making desserts. My grandmother also likes to bake Pastries, tarts. In short, she would make whatever comes to your mind when you think of pastries. She is now 72 years old. But she still enjoys tinkering with things in the kitchen. I think she is a talented woman despite her age. Even though we haven't seen each other for the last year, I can't be unfair to her in this regard. My grandmother is the cook of the best pastries I have ever eaten. I don't even like pastries.
Anyway, in short, I learned how to cook kısır from her and I always did it alone. When a person cooks food alone, does not have difficulty in trying different things. I've made all kinds of Kısır. Sometimes I added pickles, sometimes I used different pastes, sometimes I used sesame oil. I even made it using soy sauce. The interesting thing is that everyone liked the Kısır I cooked using soy sauce. They asked what I put in it. Of course I didn't say. I guess this makes me unrivaled in my close circle when it comes to Kısır ahahahaha. If you want to keep hearing the praise, sometimes you have to be selfish 😀.
If you ask which version I like the most, I think I will choose the classic version. Yes, it is nice to try different flavors. But the classic version is easier and reminds me of the taste I'm used to. That's why today I will share with you the recipe for the classic version. Who knows, maybe one day I'll write something about a different version, will it be obvious? Let's take a glance at the recipe!
Kısır
Ingredients
2.5 Glasses of Fine Bulgur (500 g)
1 Bunch of Parsley
6-7 sprigs of green onion
1 Dried Onion
1 Tablespoon Tomato Paste
1 Medium Lemon
3-4 Tablespoons of Pomegranate Syrup
1.5 Teaspoon Cumin
1 Teaspoon of Black Pepper
2 Teaspoons Red Pepper
1 Tablespoon of Salt
Steps
Pour some boiling water over the fine bulgur and wait for it to cook.
Chop the onion into small cubes and fry it with the tomato paste. Add the spices to this mixture.
Mix the cooked fine bulgur and tomato paste mixture. Meanwhile, chop the green onions and parsley.
Add all the ingredients to the fine bulgur and mix.
Now your Kısır is ready. Bon Appetit!
-All photographs are my own, unless otherwise stated.
-TR
Naber millet? Yağmurla geçen bir haftadan sonra sonunda güneşli bir hava görebildik. Bir ara havayı hep karanlık ve kasvetli göreceğimi düşündüm. Hava şartları bu kadar sert olunca insanın içini bir karamsarlık kaplıyor. Yanlış anlamayın ben bu hava durumundan şikayetçi değilim. Kasvetli havaları severim. Bu havalarda daha iyi hayal kuruyorum nedense. Çok fazla hayal kuruyorum ve bu durumdan da memnunum aslında. Gerçek olmayacak şeylere kafa yormak yorgunluğumu alıyor sanki. En azından kötü şeyler düşünmek yerine böyle şeylerle zaman harcıyorum.
Nasıl biri olduğunuz ya da ne tür davranışlara yönelim gösterdiğiniz siz sinirliyken açığa çıkar derler. Bunun ne kadar doğru olduğunu bilmiyorum. Bazen sinirliyken günlük hayatta yapmayacağımız şeyleri yapıyoruz. Sırf birilerinin canını yakmak için veya sinirli ruh halimize son verebilmek için. Her insan hata yapar. Ve duygusal olarak zayıf olduğumuz anlarda –bu durumlara sinirlilik de dahil tabii ki- hata yapmaya çok daha meyilli oluyoruz. Bu yüzden bu sözün doğruluğuna pek katılmıyorum. Bir insan hakkında bazı kesin yargılara varmak için o kişinin en zayıf anına göre karar vermek bana bencilce geliyor. Belki de ben yanlış düşünüyorumdur. Ama böyle düşünüyorum. Sanki olayları tek bir bakış açısıyla yorumluyormuşuz gibi. Empati konusunda pek başarılı olan bir insan değilim. Ama bu konuda empati yapabildiğimi düşünüyorum. Empati konusunda başarısız olduğumu söyledim çünkü genel olarak hiçbir şey umrumda değil. Ben genelde “Neden?” ve “Nasıl?” sorularıyla değil sonuçla ilgilenirim. Çünkü bir şeyi yaparken olaylar değişebilir. Herkesin içerisinde bulunduğu şartlar farklıdır. Kimisi çok fazla zorlukla karşılaşırken kimisi kolay yoldan kazanabilir. Bu yüzden bence sonuç önemlidir. En azından benim adil olma yolum bu şekilde.
Neden böyle şeyler yazdım bilmiyorum. Özellikle bugünkü yazımın ana konusuyla çok alakasız oldu ahahah. Genelde olmadık yerlerde beklenmeyen şeyleri konuşurum. Sanırım bu durum da bununla alakalı.
Bugün ne hakkında konuşacağız derseniz sizinle pratik bir yemek hakkında konuşacağız. Bir Yusuf klasiği diyebiliriz. Yemeğimizin adı “Kısır”. Arka fonda Rita Ora – Let You Love Me çalıyor. Keyfim oldukça yerinde sizin anlayacağınız.
Kısır, Türkler arasında çok bilinen bir yemek. Özellikle gündüz misafirlerine çok ikram edilir. Babaannemden daha önce bahsetmiştim. Evimize sürekli misafir çağırırdı. Neredeyse her gün evde misafirimiz olurdu. Ama gariptir ki o hiç kısır yapmazdı. Kısır yapmayı babaannemden öğrendim. Ama birlikte yaptığımız kısır sayısı gerçekten beşi geçmez. Sanırım bu yemeği pek sevmiyor. Daha doğrusu babaannemin daha spesifik bir tarzı var. Mutfakta hepimizin bir tarzı olduğunu düşünüyorum. Herkes belirli bir yiyecek çeşidine yöneliyor. Mesela annem salata ve türevlerini sever. Ben tatlı yapmaktan hoşlanırım. Babaannem de hamur işi yapmayı sever. Börekler, poğaçalar, turtalar. Kısaca hamur işi diyince aklınıza ne gelirse onları yapardı. Şu an 72 yaşında. Ama hala mutfakta bir şeylerle uğraşmaktan keyif alıyor. Yaşına rağmen yetenekli bir kadın olduğunu düşünüyorum. Son 1 yıldır görüşmüyor olsak da ona bu konuda haksızlık edemem. Yediğim en iyi böreklerin aşçısı babaannem. Ki ben börek sevmem bile.
Neyse işte kısaca kısır yapmayı ondan öğrendim ve hep de tek başıma yaptım. İnsan yemeği tek başına pişirince farklı şeyler denemekte de zorlanmıyor. Binbir çeşit kısır yaptım. İçine bazen turşu kattım, bazen farklı salçalar kullandım, bazen susam yağı kullandım. Hatta soya sosu kullanarak bile yaptım. İşin ilginç yanı şu ki soya sosu kullanarak pişirdiğim kısırı herkes çok beğendi. İçine ne koyduğumu sordular. Ben de tabii ki söylemedim. Sanırım bu da beni yakın çevremde kısır konusunda rakipsiz yapıyor ahahahaha. Eğer övgüleri duymaya devam etmek istiyorsanız, bazen bencil olmanız gerek 😀.
En çok hangi versiyonu sevdiğimi soracak olursanız sanırım ben klasik versiyonu seçeceğim. Evet farklı lezzetler denemek güzel. Ama klasik versiyonu hem daha kolay hem de alıştığım o damak tadını hatırlatıyor bana. Bu yüzden bugün sizinle klasik versiyonunun tarifini paylaşacağım. Kim bilir belki bir gün farklı bir versiyonu hakkında da bir şeyler yazarım belli mi olur? Hadi biraz da tarife göz atalım!
Kısır
Malzemeler
2,5 Su Bardağı İnce Bulgur (500 g)
1 Demet Maydonoz
6-7 Dal Yeşil Soğan
1 Adet Kuru Soğan
1 Çorba Kaşığı Domates Salçası
1 Orta Boy Limon
3-4 Çorba Kaşığı Nar Ekşisi
1,5 Çay Kaşığı Kimyon
1 Çay Kaşığı Karabiber
2 Çay Kaşığı Pulbiber
1 Çorba Kaşığı Tuz
Adımlar
İnce bulgurun üzerine biraz kaynar su dökün ve pişmesini bekleyin.
Kuru soğanı küçük küpler halinde doğrayın ve salça ile birlikte kavurun. Baharatları da bu karışıma ekleyin.
Pişen ince bulgur ve salçalı karışımı karıştırın. O sırada yeşil soğan ve maydonozları da doğrayın.
Tüm malzemeleri ince bulgurun üzerine ekleyin ve karıştırın.
Artık kısırınız hazır. Afiyet Olsun!
-Tüm fotoğraflar bana aittir.