Oymapınar Dam / Oymapınar Barajı ( ENG-TR)

ENG

Hello to everyone,

I started to believe more that Antalya is one of the most beautiful cities in Turkey. In every corner I explore, I see the traces of a different civilization and the beauties they left behind. The mountains, forests and deep blue sea along the coastline of the Taurus Mountains take us into a fairy tale world. One of those beautiful spots is the "Oymapınar Dam" located on the Manavgat River.

The arch-shaped flat concrete piece built between two vertical rocks that stare at each other has a very imposing and impressive appearance. Behind this dam is the "Oymapınar Pond". The region, formerly known as Homa among the public, can be reached via the road leading to Fatmalar Mountain, approximately 20 minutes away from Antalya's Manavgat district. It is about an hour and a half away from Antalya city centre.

Oymapınar Dam is one of the few dams in Turkey, approximately 200 meters high, built on a narrow valley with steep rocks and surrounded by porous and grooved mountains. In front of the dam, there is a shallow lake deposit that takes its source from the Manavgat River. Standing on the bridge overlooking the dam, the picture of this not very deep and brightly shining lake looks magnificent. The pebbles at the edge of the lake and the lush green grass around it accompany this beauty.

As we go uphill from the asphalt road next to this dam, we reach Oymapınar Lake behind it. As we passed through the winding roads, I really liked the shapes and views of the mountains surrounding us. They named the mountains here as Fatmalar Mountain. There are caves and hollow grooves in most of the Fatmalar mountains. The individual leaves of the pine trees clinging to certain points of the rocks tried to add greenery to the mountains. While driving on the road, we passed through a gap that gave the impression of a tunnel formed in the rock. This tunnel created the impression of a historical image there.

What fascinated and impressed me the most in the Oymapınar region was the historical Roman Water Canals, which I saw on the way here and which the locals spoke highly of. I loved the view of approximately 30 arched old historical building stones lined up side by side. These aqueducts, which the local people talk about with pride, move water by means of stone, brick and concrete channels, slightly inclined downwards, and with the force of gravity. This canal takes its water from Manavgat Waterfall. Of course, after the dam was built, it completely lost its function.

Behind the Oymapınar Dam, among the steep cliffs, there is a large lake stretching along the road. They named this place Oymapınar Lake. We parked our car by the lake, took out our tables and chairs and enjoyed this beautiful view. Boat tours are organized from a part of the lake to the area called Green Canyon. There are also walking areas, camping areas and picnic areas around the lake. We chose to have a barbecue here.

Surrounded by greenery, the lake looked very calm and peaceful. The clear water of the lake also made people feel at ease. Watching the mountains around the lake and the silence of the crystal clear lake, accompanied by the gently blowing warm wind. It was extremely enjoyable for us.

There is a small island on the surface of Oymapınar Lake, near the shore. The source of the water coming from the front of the island is the waterfall water coming from the Altınbeşik Cave near the Manavgat Stream. This part, which can be visited from the front of the island, among the rocks, is called the Green Canyon. Boat tours here attract great attention, especially from foreign tourists.

We left the dam around five o'clock. We had a very nice day with my friends. I hope you enjoyed what I wrote. Stay with love, see you again.

TR

Herkese Selam,

Antalya'nın Türkiye'nin en güzel şehirlerinden biri olduğuna daha çok inanmaya başladım. Keşif için çıktığım her bir köşede ayrı bir medeniyetin izlerini ve bıraktıkları güzellikleri görüyorum. Torosların kıyı şeridi boyunca uzanan dağları, ormanları ve masmavi denizi bizleri bir masal dünyasını sokuyor. İşte o güzel noktalardan biride Manavgat nehri üzerinde yer almış "Oymapınar Barajı"' dır.

Birbirine karşılıklı sert bakışlar atan iki dik kayaların arasına yapılan kemer şeklindeki düz beton parçası son derece heybetli ve insanı etkileyen bir görünüme sahiptir. Bu barajın arkasında da " Oymapınar Göleti" vardır. Halk arasında eski adı Homa olan bölgeye, Antalya'nın Manavgat ilçesinden yaklaşık 20 dakika mesafede Fatmalar dağına giden yol üstünden gidilmektedir. Antalya şehir merkezine de yaklaşık bir buçuk saat uzaklıktadır.

Oymapınar Barajı, yaklaşık 200 metre yükseklikteki, dik kayaların olduğu dar bir vadi üzerinde kurulmuş etrafında delikli ve oluklu dağları bulunan, Türkiye'nin sayılı barajlarından biri olma özelliğini taşımaktadır. Barajın önünde derin olmayan, kaynağını Manavgat nehrinden alan bir göl birikintisi var. Barajı karşıdan gören köprüde durup, bu fazla derin olmayan ve ışıl ışıl parlayan gölün resmi muhteşem görünüyor. Gölün kenarındaki çakıl taşları ve etrafındaki yemyeşil otlar da bu güzelliği eşlik ediyor.

Bu barajın yanından asfalt yoldan yokuş yukarı gidildikçe, arkasında yer alan Oymapınar Gölünü ulaşıyoruz. Virajlı yollardan geçerken, etrafımızı saran dağların şekilleri ve görüntüleri çok hoşuma gitti. Burada bulunan dağlara, Fatmalar dağı adını vermişler. Fatmalar dağlarının çoğunda mağalar ve delikli oluklar var. Kayaların belirli noktalara tutunan çam ağaçların tek tük yaprakları dağlara yeşillik kazandırmaya çalışmış. Yolda araba ile giderken kayanın içinde oluşmuş tünel izlenimi veren bir boşluktan geçtik. Bu tünel orada tarihi bir görüntü izlenimi yaratmış.

Oymapınar yöresinde beni en çok büyüleyen ve etkileyen buraya gelirken yolda gördüğüm ve yerli halkın övgüyle bahsettikleri, tarihi Roma Su Kanalları oldu. Yaklaşık 30 adet kemerli eski tarihi yapı taşlarının yan yana sıralanmış görüntüsüne bayıldım. Yöre halkının da gururla bahsettikleri bu su kemerleri, taş, tuğla ve beton kanalları sayesinde, aşağıya doğru hafif eğimli yapılarak, yer çekiminin de kuvvetiyle, suyu hareket ettirirmiş. Bu kanal suyunu Manavgat Şelalesinden alırmış. Tabi baraj yapıldıktan sonra artık işlevini tamamen kaybetmiş.

Oymapınar Barajın arkasında, yine dik sarp kayalıklarından arasında geniş ve yol boyunca uzanan bir göl var. Buraya da Oymapınar Gölü adını vermişler. Biz gölün kenarına aracımızı park edip, masa ve sandalyelerimizi çıkarıp, bu güzel manzaranın tadını çıkardık. Gölün bir bölümünden Yeşil Kanyon adını verdikleri alana tekne turlarıyla geziler düzenleniyor. Ayrıca gölün etrafında yürüyüş alanları, kamp yerleri ve piknik yapabileceğimiz yerlerde var. Biz burada mangal yapmayı tercih ettik.

Yeşilliklerle çevrili göl, oldukça sakin ve huzurlu görünüyordu. Gölün berrak suyu da insanın içini rahatlatıyordu. Hafif hafif esen sıcak rüzgarın eşliğinde gölün etrafındaki dağları ve tertemiz gölün sessizliğini izlemek. bizlere son derece keyifli gelmişti.

Oymapınar Gölünün yüzeyinde kıyıya yakın bir bölümde küçük bir ada var. Adanın önünden gelen suyun kaynağı, Manavgat Çayının yakınlarındaki Altınbeşik Mağarasından gelen şelale sularıdır. Adanın önünden, kayalıkların arasından gezilen bu kısım, Yeşil Kanyon olarak adlandırılıyor. Buradaki tekne turları özellikle yabancı turistlerin büyük ilgisini çekiyor.

Barajdan, saat beş gibi ayrıldık. Arkadaşlarımla beraber çok güzel bir gün yaşamış olduk. Umarım sizler de bu yazdıklarımdan keyif almışsınızdır. Tekrar görüşmek üzere sevgiyle kalın.

H2
H3
H4
3 columns
2 columns
1 column
Join the conversation now
Logo
Center