[Bu hikâye, okumayı çok seven, Endülüs Medeniyetini çok iyi okuyan Avusturya-Macaristan (Prusya) İmparatoru II. Friedrich’in, saray yapmak istediği arazideki bir değirmencinin itirazına öfkelenip kellesini
Görsel: Pixabay.com Yıl 22 Aralık 2011, bacaklarımda şiddetli ağrılar beni yürüyemez, geceleri yatıp uyuyamaz hale getirdi ve çaresiz hastaneye başvurdum. Genel Cerrah doktorum MR tetkiki istedi. MR sonucu
Hükümdar Gazneli Mahmut, bir gün adamlarıyla avlanmaya giderken bir nar bahçesinin önünden geçiyordu. Baktı, bahçenin ağaçları iri iri kıpkırmızı narlarla yüklüydü. Canı çekti, bahçe gediğine yaklaştı.
On dokuzuncu yüzyılın başında, Anadolu'nun Sülemanşehir denilen bir diyarında bir sene hiç yağmur yağmadı. Akarsu yatakları, derin su kuyuları kurudu; şehire bolluk bereket veren gölün suyu bile çekildi
Karga: –“O! Baykuş kardeş, merhaba! Ne zamandır buralardasın?” Baykuş: – “Merhaba karga kardeş, merhaba, Bugün keyfim pek yerinde değil, Lütfen gürültü etme de dinleneyim, Aklım başıma gelince sorularının,
Elektrik keşfedilip ampul icat edilince, gaz lambalarının pabucu dama atılmıştı: Eski bir gaz lambası, sahibi tarafından, elektrikler kesilince işe yarar düşüncesiyle bir köşeye konuldu. Gaz lambası konulduğu
En son Onbeşliler kıtaya sevkedildiğinde Mahmut dedem 10 yaşındaymış... Dedem, yeni kurulan Türkiye Cumhuriyetinin ilk yıllarında, o yoksul şartlarda 18 yaşında, kendinden 4 yaş büyük Gülüzar kızla evlenir.
Türkiye, eşsiz bir vatandır. Her milletten insan özgürce yaşar. Birbirimizi ve çok çeşitli kültürümüzü tanıyalım, Türkiye'yi dünya tanısın; Kalplerimiz sevinçle uçuşsun, özgür dünyanın göklerinde birbiriyle