Yine yürüyelim sokaklarda Sevdamıza kar yağdı Şimdi seni aramaktayım Nasıl ısınırız şimdilerde Yine kumsala gidelim Adımızı yazsınlar pirinç tanelerine Kolye yaptım sevdayı Boynunu süslemeli gecede Korkma
Bilmeyenleriniz için Amerika’da yaşayan büyük bir kesim hakkında kullanılan bir kavramdan bahsetmek istiyorum. Amerika’da ırkçılıkğa ve insanları kategorize etmeye, ısrarlı bir şekilde gayret gösteren
Bu aralar dostluk kavramı hakkında çok düşünüyorum. Aslında hep düşünürdüm. Benim için dostluk ve arkadaşlık çok ayrı noktalarda. Hayatımda, beynimde ve kalbimde çok farklı noktalara konuşlandırdığım
Belki de birçoğumuzun duyduğu, büyük çevre felaketi hakkında yaptığım kısa bir araştırma ve bilgilendirme metnini sizinle paylaşmak istiyorum. Büyük bir felaketin, sonuçlarının önüne parayla nasıl geçildi?
Kaldırdı başını; büyük bir gururla karşıma geçti. İşte benim. Senin dünün, bu gününün ve yarının olmak için gözünün önünde dikiliyorum. Aslında görmediğim ya da görmek istemediklerimden ibaretti hayatım.
1816 yılında Baltimore kentindeki eski bir tapınağın duvarına yazılmış şu sözler; “Bazı yerlerin özel bir zaman eşi olduğuna da inanıyorum, gürültü ve patırtının ortasında sükunetler dolaş. Sessizliğin
Sizlere biraz yaptığımız işten bahsedeceğim. Birçoğumuzun sık sık kullandığı bir ulaşım ağı olan, hava yolu ulaşımı aslında arkasında çok detaylı ve minimum hata prensibiyle çalışan bir mutfak barındırıyor.
Son bahar aslında büyük bir kareografi. Bizler o çok sevdiğimiz dallarımızdan kopartılırken rüzgârın bizim için hazırladığı o büyük sonatta kendimizi buluyoruz. Dönüp duruyoruz, bazen birbirimize dokunuyoruz.
Bir şiir olsun nefesin Avucuna üfle sonra ısıt ve dağılsın O şiir estiği her yere umut getirsin Kimi zaman üşümüş bir çocuğun parmaklarını ısıtsın Kimi zaman bir ıslık olsun, özgürlüğü çalsın Ama her ne
Bir süredir gündemde olan ve kurumsal şirketlerin, özellikle üzerine eğilim gösterdiği bir konu aynı zamanda risk yönetiminin alt başlıklarından biri olan kurumsal risk yönetiminde bahsedeceğim. Risk,
Hepimizin mecburiyetleri var. Bazen bir iş yerinde, bazen ikili ilişkilerimizde, bazen de kendi içimizde bu zorunluluklara ruhumuzu maruz bırakıyoruz. Bu ne kadar doğru veya yanlış tartışılır. Fakat aramızdan
Bu sabahta aç yine gözlerini Kalbindeki küçük çiçeklerini Ceylin Ellerin, gözlerin çırpındın durdun Duyulmadımı çığlıkların yavrum Ceylin Karanlık mı çaldı gülümsemeni Söyle duyamadım mı sözlerini Ceylin
Aslında en baştan beri sevmezdim pazarları. Soğuk ve sessiz gelirdi hep Sanki herkesin, günahını sevabını gizlemek için özenle girdiği bir yarış günüydü Sessiz arzularımızın kulak zarlarını patlatması