Hidrojen ve oksijen moleküllerinin bir araya gelmesiyle oluşan rengi olmayan, tadı olmayan sıvı maddeye su denir.
Dünya üzerindeki bütün canlıların yaşamak için ilk sırada gelen ihtiyaçlardan biri olan su biz insanları da temel ihtiyacımızdan biridir. Dünyanın dörtte üçünün sudan oluşması gibi insanların da yüzde yetmişi sudan oluşmaktadır. Su sayesinde vücudumuzdaki zararlı maddeleri dışa atar, kan dolaşımını sağlar, vücut ısısını dengede tutmakla birlikte daha sayısını sayamayacağımız kadar fazlalıkta yararlar görürüz.
Su, iki hidrojen ve bir oksijen molekülünden oluşmaktadır. Göl, deniz veya okyanus gibi büyük su kütleleri gökyüzünün yansımasından dolayı mavi renkte görülse de su şeffaftır ve bir renge sahip değildir. Suyun farklı yerlerde tadının değiştiğine rastlayabiliriz. Mesela denizdeki su tuzlu sudur. Göllerdeki su ise tatlı sudan oluşmaktadır. Suyun rengi açısından da içindeki maddeler de önemlidir. Mesela içinde kireçtaşının yoğun olduğu su turkuaz renkli olur. Yosunları bol su yeşil renkte gözükür. İçinde bakır varsa kırmızıya kaçar. Bu şekilde renklerde farklılık gösteren su her haliyle aslında göze güzel bir şekilde hitap etmeyi oldukça iyi bir şekilde başarır. Suyun farklı hali ise kaynama noktasında buhar halini alır ve gaza dönüşür. Eğer dondurursak şayet donma noktasına ulaşınca buz olur ve katı halini alır. Suyun üç hali de günlük hayatımızda kullandığımız ve kullanabileceğimiz haller alır.
