Mürebbiye *** Kitap Sever

Herkese merhabalar,
IMG-20180106-WA0010.jpg

Modern Klasikler Dizisinin 69. kitabı olan Mürebbiye. Yine bir Stefan Sweig eseri.Her kitabında olduğu gibi yine bir hayranlığım arttı, o güzel 4 hikaye ile.

Şimdi biraz hikayeler hakkında bilgi vermek istiyorum.

Mürebbiye

  • Katı bir ahlak anlayışının kurbanı olan öğretmeni, yetişkin dünyasının gaddarlığıyla tanışan iki masum çocuğun ailesine ve çevresine karşı gitgide kaybolan güvenlerini ve kızgınlıklarını anlatıyor.
    Bu hikayede Zweig çocukları yaşamla tanıştırmayı başarmış. Öyle ki çocuklar Mürebbiye öyküsünden anladığım kadarıyla kendi hayatlarını milattan önce ve sonra değil de Mürebbiye'den önce ve Mürebbiye'den sonra olmak üzere ikiye ayırmış gibi görünüyorlar.

Ahlaken zayıf olanların her zaman bir mazereti vardır zaten. İlk önlerine çıkana kendilerini teslim ederler ve hiçbir şeyi düşünmezler. Sonra da Tanrı'dan medet umarlar.

Yaz Novellası

  • Bir otelin dingin ortamında gözüne kestirdiği bir genç kıza imkansız aşk mektupları yazarak zalimce bir oyuna girişen görmüş geçirmiş bir beyefendinin oyunlarını ve genç kızın heyecanını anlatıyor..
    Öyküde, şimdiye kadar okuduğum Zweig kitaplarından farklı bir özellik olarak anılarına inanmayan bir kişiye yer verilmiş. Anılara inanmayan adamın öyküsü de kısa olur diyerek kitabın en az sayfalı öyküsünün bu olduğunu belirtmek istiyorum.

Hikaye buydu işte. Bundan bir Novella çıkmaz mı sizce ?

Geç Ödenen Borç

  • Yaşamın yoğunluğunu üzerinden atmak için geldiği yerde gençliğinin platonik aşkı ile karşılaşan evli bir kadının, artık düşkün ve yaşlı olan bu adama yıllar öncesinden duyduğu gönül borcunu ödemesini okuyoruz, bu hikayede de. Yani sadece paranın değil unutulmuş manevi borçlarında önemli bir yer kapladığını görüyoruz.

İnsana mutluluk kadar sağlık katan bir şey yoktur ve en büyük mutluluk da bir başka insanı mutlu etmektir

Kadın ve Yeryüzü

  • Aşırı sıcak geçen günlerin ardından günlerin ardından yağmuru bekleyen bir adam ve genç kızın ruh halleri resmediliyor. İkisi de güneşin kavurucu sıcağından bitkin düşmüş, ruhsal olarak çökmüş halde birbirlerinin çekim alanına giriyorlar ve bir gün yaşanan yakınlaşmanın ardından gök ile yer birleşiyor.
    Öyle bir anlatım öyle bir betimleme kullanılmış ki bu hikayede hayran olmamak elde değil, yağmurun yağması gök ile yerin birleşmesi olarak tasvir edilmiş.

Gökyüzü ile yeryüzü arasında korkunç bir kavga vardı.

IMG_20180427_233717.JPG

Okuduğunuz için teşekkür ederim.

H2
H3
H4
3 columns
2 columns
1 column
Join the conversation now