A poem belongs to who needs it, not it's writer (ENG/TR)

DRpsCAVWkAAzSkE.jpg

Source

ENG

This photo shows a scene of the Il postino movie, which was made in 1994, it smells like poetry and love in terms of its subject and content. Of course, my intention is not to tell the whole story here and take your time. In the scene that affects me very much, Pablo Neruda says:

"A poem belongs to who needs it, not it's writer. "


Have your times been that you have fallen into hopelessness sometimes in your life and you have not been able to produce a solution to your problems anymore? During these periods, the need of reading the following verses of Mehmet Akif Ersoy appear in my mind:


Atiyi Karanlık Görerek Azmi Bırakmak

Mehmet-Akif-Ersoy.jpg


Yes, to see future as darkness sometimes ties our hands and arm.We look for a light from our friends, relatives or our family. They can not enlighten our world, too. We'll think our solutions have come to an end, but our first mistake is to feel ourselves in need of somebody's help.The way of compensation for this error is to produce our own light rather than preferring to use someone else's light.How can we achieve this?

As there is a source of each matter, each solution requires us to consume energy. If we define the source of the matter well, we can easily clear up the matter by developing anti-arguments against it. Of course, this event cannot be done without consuming energy.Let me give an instance:
You are 27 years old, your characteristics that determine your personality are generally good, you could be considered a handsome man

Problem:


You have been working for a low salary and a job that you do not like for years. You want to get married now, but you are very afraid to propose marriage to your lover. Because you neighter have a good job nor a good salary.So you don't have enough financial situation to live together with your wife if you marry.Then, you consider that"If I were a successful cook as I had imagined since childhood, I would open up to that woman without ever wasting time. I do not have any cards at the moment, and this breaks my courage. Even if I wanted people that I know to find me a good job, they could not help me; because I did not have the qualities they were looking for. "Let me summarize: The future is in darkness, you are in despair and you are looking for the light outside.

Solution:


If you want to be a cook, you will spend a couple of months and some of your money on a cookery course. You will go to a bookstore and you will get books about cookery. You will follow the quality channels on the internet about cookery and you will get important notes to your notebook for the future while watching videos.You'll take the cookery certification about after 4 months later and maybe you'll work at a small restaurant for a couple months.Now you are 28 years old and you can propose marriage to the women:)If you aim to become a chef who always develops himself rather than preferring to become an ordinary cook, you will have a good job that you like and a good salary while you get older with your partner.

Result:


The matter was that you couldn't have a comfortable marriage, a good salary, and a job. First, you went to the course, then had a job thanks to attending the course.You had the courage to open up to your partner. After you are married you became a successful cook with a good salary thanks to your wife's support.( NOTE: I do not know anything about how to become a successful cook. I just aimed to give "a very simple example of a problem that leads to despair and how to solve it." I recommend you to look for solutions with similar methods that I told in this example whatever your reasons of despair are.


TR

En üstteki fotoğraf 1994 yapımı,konu ve içerik bakımından buram buram şiir ve aşk kokan Il postino filmine ait bir sahneyi gösteriyor.Tabi ki niyetim tüm filmi burada anlatıp vaktinizi almak değil.Beni çok etkileyen sahnesinde Pablo Neruda der ki:

"Şiir onu yazana değil,ihtiyacı olana aittir."


Sizin de hayatınızda zaman zaman ümitsizliğe düştüğünüz,sorunlarınıza bir türlü çözüm üretemediğiniz dönemler olmuş mudur?Benim olmuştur.Bu dönemlerde aniden zihnimde Mehmet Akif'in şu dizelerini okuma ihtiyacı belirir:


Orijinali:

Atiyi karanlık görüvermekle apıştın?
Esbabı elinden atarak ye'se yapıştın...
(............................................)
Alemde ziya kalmasa,halk etmelisin,halk!
Ey elleri böğründe yatan,şaşkın adam,kalk!...
(.............................................)
Ye's öyle bir batakır ki;düşersen boğulursun.
Ümide sarıl sımsıkı,seyret ne olursun!


Kendimce şerh etmeye çalıştım burada:
(Geleceği karanlık görüvermekle elin kolun bağlandı)
Sebepleri elinden atarak ümitsizliğe yapıştın...
Hiçkimsede ışık kalmasa,sen yaratmalısın,yaratmalı!
Ey elleri böğründe yatan,şaşkın adam,kalk!...
Ümitsizlik öyle bir bataktır ki;düşersen boğulursun.
Ümide sarıl sımsıkı,seyret ne olursun!)


Evet,geleceği karanlık görmek bazen elimizi kolumuzu bağlar.Bir ışık ararız çevremizden,arkadaşlarımızdan,ailemizden,ama onlar da aydınlatamazlar dünyamızı.Çözümlerin tükendiğini zannederiz,fakat en baştaki hatamız kendimizi birilerinin yardımına muhtaç hissetmemizdir.Bu hatayı telafi etmenin yolu ise başkasının ışığını kullanmayı tercih etmektense kendi ışığımızı üretmekten geçer.Peki bunu nasıl başarabiliriz?

Her sorunun bir kaynağı olduğu gibi her çözüm de enerji tüketmemizi gerektirir.Eğer kaynağı çok iyi tanımlarsak ona karşı anti argümanlar geliştirerek sorunu bertaraf edebilriz.Tabi ki bu olay enerji tüketmeden gerçekleşemez.Bir örnek verelim:
27 yaşındasınız,karakterinizi belirleyen özellikleriniz genel olarak iyi denebilir,orta derecede yakışıklı bir erkeksiniz(Kadınlar siz de üzerlerinize alının:)).

Sorun:


Yıllardır hem düşük maaşlı hem de sevmediğiniz bir işte çalışıyorsunuz.Şimdi de evlenmek istiyorsunuz fakat aklınızdaki gelin adayına evlilik teklifi etmekten çok korkuyorsunuz.Çünkü ne güzel bir mesleğiniz,ne iyi bir maaşınız var.Dolayısıyla evlenirseniz eşinizle beraber yaşayabilecek finansal durumunuz yok.İçinizden şöyle düşünüyorsunuz:"Eğer çocukluğumdan beri hayal ettiğim gibi,başarılı bir aşçı olsaydım hiç vakit kaybetmeden o kadına açılırdım.Ama şu anda elimde hiç bir kartım yok,ve bu da benim cesaretimi kırıyor.Tanıdığım insanlardan bana güzel bir meslek bulmalarını istesem de onlar bana hiç yardım edemediler;çünkü aradıkları vasıflar bende yoktu.'Özetliyeyim:Gelecek karanlık,ümitsizlik içerisindesiniz ve ışığı dışarda arıyorsunuz.

Çözüm:


Aşçı olmak istiyorsanız birkaç ay dişinizi sıkıp paranızın bir kısmını aşçılık kursuna harcayacaksınız.Kitapçıya gidip aşçılıkla ilgili kitaplar alacaksınız.İnternette aşçılıkla ilgili kaliteli kanalları sıkı takip edecek,video izlerken gelecek için not defterinize önemli notlar alcaksınız.4 ay sonra kurs bittiğinde aşçılık sertifikanızı alacak,ilk dönemler belki küçük bir restorantta işe başlayacaksınız.Böylece 28 yaşına geldiğinizde artık ona evlilik teklifini edebilirsiniz:)Eğer sıradan bir aşçı olmaktansa kendini daima geliştiren bir aşçı olmayı hedeflerseniz,eşinizle birlikte yaşlanırken hem sevdiğiniz bir işi yapmış olacaksınız hem de iyi bir maaşa sahip olacaksınız.

Sonuç:


Sorun rahat bir evlilik,iyi bir meslek,maaş sahibi olamamaktı.Siz ise önce kursa gittiniz,kursa gitmeniz sayesinde mesleğiniz oldu.Şu anki eşinize açılma cesaretini elde ettiniz.Evlendikten sonra da sizin azminiz ve eşinizin desteği sayesinde iyi bir maaşı olan başarılı bir aşçı oldunuz.(NOT:Başarılı bir aşçı nasıl olunur hakkında hiçbir şey bilmiyorum.Amacım sadece "Ümitsizliğe sebep olan bir sorun ve onu nasıl çözebileceğimizle ilgili çok basit bir örnek"vermekti.Sizdeki ümitsizlik sebepleri ne ise bu örneğe benzer yöntemlerle çözüm aramanızı tavsiye ederim.)

H2
H3
H4
3 columns
2 columns
1 column
Join the conversation now