Maça Çıkmıyoruz

Olaylı kupa derbisinden sonra tuhaf kararlar beklemiyordum desem yalan olur. Ama bu kadar kural dışı bir karar gelebileceğini beklemiyordum. Gerçi bu kararın tohumunu Aziz Yıldırım'ın kışkırtıcı açıklamasında, Aykut Kocaman'ın "Beşiktaş sahadan çekildi, arsızlık olmasa hükmen galibiyet bizim hakkımız" açıklamasında görmek mümkündü ama Beşiktaş'ın TFF'yi baskı altında bırakacak herhangi bir açıklama yapmamasını Beşiktaş'ın haksız olduğu şeklinde yorumlayanları gördükçe adalet kural gibi kavramları konuşmak manasız.

Ben bu noktada bu açıklama ve maça çıkmama kararının bir dönüm noktası olduğu kanaatindeyim. Hakem hatası, ofsayt, penaltının ötesinde bir konu çünkü bu. Bu kuralların adamına göre uygulandığının en büyük kanıtı.

Peki adaletin bittiği yerde ne denir?

Bizden bu kadar...

Olayı Şenol Güneş ve tiyatro seviyesinde algılayan, kan yok, peruk geldi, diyen taraftarlar ve bunu savunan teknik direktör/yöneticileri aynı savunmayı UEFA ve FIFA'ya yaparken de görmek isterdim aslında, ama Türk futbolunun geleceği açısından görmesek daha iyi olur galiba.

Bu sıkıntı sadece Fenerbahçe'nin sıkıntısı da değil maalesef aynı olay Vodafone Park ya da TT Arena'da da olabilir. Ama bu sorunu "aslında önemli değil, problem değil" seviyesinde algılayarak yönetmeye çalışan adalet yoksunu insanlarla Türk futbolunun ilerlemesi imkansız ne yazık ki.