Merhaba Arkadaşlar,
@tugbabeauty' nin iki gün önceki Minik Bostan Yapıyoruz paylaşımından sonra ben de bahçemizi sizlerle paylaşmak istedim. Gördüğünüz gibi bizim bahçe henüz boş sayılır. Sadece soğan, roka ve maydonoz var şuan. Sogan ve rokalarımız büyüdüler.
Oldukça fazla domates sitillerimiz var. Onları da dikeceğiz.
Bizim ev Kayseri'deki yıkılmamış sayılı evlerden bir tanesi. Şehirde müstakil ev görmek çok zor artık. Her yer binalarla çevrilmiş vaziyette maalesef. Müstakil evleri ancak yakın civardaki köylerde görebileceğiz bundan böyle. Bizim ev de sanıyorum ki bir kaç yıla kalmaz yıkılır. Binalar çok yakınımıza kadar geldiler çünkü. Aslında bizim ev dediğime bakmayın, akrabamızın evi..
Benim asıl evim 15 katlı bir binanın 12. katı. Kredi borcumun bitmesine az kaldı. Allah'ın izniyle önümüzdeki yıl yaz aylarında yeni evimize taşınırız diye tahmin ediyorum.
Gittiğim zaman adeta boğuluyorum orda. Çok kalabalık, 60 tane daire bir binanın içinde. Oraya nasıl alışacağız bilemiyorum. Binalar üstüme üstüme geliyor sanki. Yüksek ve kalabalık binalar, kalabalık sokak ve caddeler...
Neyse bahçe demiştik. Bakın bunlar benim domates sitillerim.
Burada en az 150 tane sitil var. Sıkıştılar, artık ayrılmaları lazım. Tohum ekmiştik, şimdi bu hale geldiler. Tohumlar paketin içinde çok az gibi görünüyorlardı. O yüzden iki paket almıştık ama aslında bir paket yeterli olurmuş.
Artık her yer domates olacak.:) Bahçemizin toprağı pek verimli değil, o yüzden bu sene iyi verim alabilmek adına internetten solucan gübresi de satın aldım. Umarım daha organik olurlar ve daha iyi büyürler. Gerçi doğadan beslenen solucanla, ellerine ne geçerse yedirtilerek beslenen solucanların gübresi bir olmaz heralde ama en azından eskisinden daha iyi verim alacağımı ümit ediyorum.
Salatalık sitillerimiz de vardı. Onları dikmiştik bahçeye fakat yine şiddetli bir rüzgar, diktiğimiz günün akşamı silip süpürdü hepsini. Bu durum canımızı oldukça sıktı, çok uğraşmıştık çünkü. 8-10 tane tekrardan alıp dikmek istiyorum.
.
Ve bu da evimize sık sık uğrayan misafir kedilerden bir tanesi. Yukarda bir yerlerde bir av gördü galiba.:) Yukarısında asma ağacı var. Üzüm asması. Oradaki kuşları gözlüyor olmalı.
Hep burada yaşamak ve buranın tadını çıkarmak, her tarafı güllerle donatmak, değişik meyve ağaçları dikmek, çeşitli sebzeler yetiştirmek isterdim ama nasıl olsa yıkılacak, yerine bina yapılacak diye bir şey yapamıyoruz. Yıkılmayacağını bilsem burayı satın alırdım zaten.
Yukardaki yazıyı cumartesi günü hazırlamıştım. Bugün pazartesi ve biz hala dikemedik domateslerimizi. Artık isyan etme noktasına gelmiş olmalılar. Yapraklarını yana doğru salamıyorlar. Bahçenin üzeri açık olduğu için rüzgar direk etki ediyor.. Biraz daha dayanıklı hale gelsinler istedik. Bugün iş çıkışı eve gittiğimde bahçeyle buluşturmak istiyorum onları Allah izin verirse. Bu arada cumartesiden pazartesiye bu hale geldiler. Resimde çok farkedilmiyor olabilir ama günden güne çok hızlı büyüyorlar.
Umarım domatesli hallerini görmekte nasip olur.:)
Başka bir paylaşımla yeniden buluşmak dileğiyle.
Hoşça kalın.