KALBİN ÇALIŞMA MEKANİZMASI

Kalp insan vücudundaki en önemli organlardan bir tanesidir. İnsan vücudundaki organların birçoğu beynin verdiği emirlerle birlikte pozitif ve negatif feedback adını verdiğimiz geri bildirim mekanizması sayesinde işleyişini sürdürmektedir. Beynin organlar üzerindeki etkileri ve emirleri endokrin sistem sayesinde üretilen hormonlar ve sinir sistemi aracılığıyla gerçekleştirilir. Kalp öyle bir organdır ki çalışması için beyinden herhangi bir emir almasına gerek yoktur. Kendi ürettiği sinirsel iletiler sayesinde kasılıp gevşeme hareketi yaparak tüm vücuda ihtiyacı olan kanı pompalamaktadır. Ancak beyin diğer organlara verdiği emirler sayesinde kalbin kasılıp gevşeme hızında değişimler yaratabilmektedir.

Bu yazımda sizlerle vücudumuzun kan pompası olan kalbin çalışma mekanizmasını inceleyeceğiz. Bu mekanizmadan bahsederken sizlere yabancı gelen terimler olabilir. Bu terimlerin bazılarından şu yazımda bahsetmiştim. Bu yazıda da yeni terimlerle karşılaşabiliriz, bunları elimden geldiğince sizlere açıklamaya çalışacağım. Dilerseniz başlayalım;

Kalbin Çalışması


Kalbin çalışmasını, kalbe kan getiren damarlardan biri olan üst ana toplardamar adı verilen toplardamarın sağ kulakçıkla birleştiği bölgede bulunan sinoatrial (SA) düğüm adı verilen bir yapı denetler. SA düğümü sinir hücrelerine benzeyen elektriksel uyartılar üretir ve bu uyartılar kulakçıkların kasılmasını sağlar. SA düğümden çıkan uyartılar kulakçık ve karıncığın birleştiği yerde bulunan bir diğer yapı olan atrioventrikular (AV) düğüme ulaşır. Kulakçığın kasılmasıyla kanın tamamı karıncığa boşandıktan sonra AV düğüme gelen uyartılar karıncığın duvarında bulunan his demetleri ve purkinje lifleri adı verilen yapılar aracılığıyla kalbin uç noktalarına kadar iletilir. Bu sayede karıncıkların kasılması sağlanır.

Kalp kasılma ve gevşeme prensibine bağlı olarak çalışır. Kulakçıklarla karıncıklar birbirlerine zıt olarak çalışmaktadırlar. Kulakçıklar kasılırken karıncıklar gevşer, karıncıklar kasılırken de kulakçıklar gevşer. Bu süreç bir döngü halinde devam eder ve kalbin kanı bir defa pompalayıp yeniden kanla dolması olayına kalp (kardiak) döngüsü adı verilir. Bu olay bir kalp atışınının başlangıcından bir sonraki kalp atışına kadarki geçen süreyi kapsamaktadır.

Kanın kalp içerisinde düzenli bir şekilde hareket etmesini sağlayan kapakçık adını verdiğimiz bazı yapılar mevcuttur. Bu yapılar kalbin kasılma ve gevşeme esnasında kanın ters yönde ve gereksiz ileri yönde hareket etmesini engeller.

Kulakçıklarla karıncıklar arasında AV kapakçıkları bulunur ve bu yapılar toplardamardan gelen kanın kulakçığa dolması esnasında kapalı olup kanın karıncığa kaçmasını engeller. Daha sonra kulakçığın kasılması esnasında açılarak kanın karıncığa dolmasını sağlarlar, kanın tamamı karıncığa iletildiğinde yeniden kapanırlar.

Karıncıklarla atardamarlar arasında yarımay kapakçıkları bulunur. Karıncığın gevşemesi esnasında kapalı olup karıncık yeniden kasılmayla başladığında açılarak kanın atardamara geçmesini sağlarlar. Karıncıktaki kanın tamamı atardamara geçtiğinde yeniden kapanırlar.

Kalp Atış Hızını Etkileyen Faktörler


  • Adrenalin ve troksin gibi hormonlar kalp atış hızını artırırken bunların yanında asetilkolin adı verilen hormon kalp atış hızını azaltmaktadır.

  • Kırmızı kan hücrelerinde karbondioksit, oksijen ve kan hücrelerine bağlanabilen bazı gazlar taşımaktadır. Vücut hücrelerinden kana verilen karbondioksit miktarı arttığında kanın pH seviyesi düşer ve kanın asitlik miktarı artar. Bu değişim omurilik soğanı tarafından algılanır ve kalp atışı hızlanır. Omurilik soğanı solunum sistemi üzerinde yönetici etkiye sahip organlardan bir tanesidir.

  • Vücut sıcaklığının artması neticesinde kalpte bulunan SA düğüm uyarılır ve kalp atışı hızlanır. Ateşli hastalık geçiren bireylerde kalp atış hızı normale göre daha fazladır.

  • Nikotin, kafein gibi bazı maddeler kalbin çalışma hızını arttırmaktadır.

  • Vücuttaki otomatik olarak gerçekleşen ve bunlara refleks dediğimiz olayları yöneten organımız omuriliğimizdir. Omurilikten soğanından çıkan sempatik ve parasempatik olarak adlandırılan bir grup sinir kalbin çalışması üzerinde etkilere sahiptirler. Sempatik sinirler kalp atışını hızlandırırken parasempatik sinirler kalp atışını yavaşlatmaktadırlar.

Görsel kaynak;


kaynak1

kaynak2

kaynak3

kaynak4

H2
H3
H4
3 columns
2 columns
1 column
Join the conversation now
Logo
Center