Bugun sizlere erkek arılar ve kraliçe arının çifleşmesinden yani üremeden bahsetmek istiyorum. (Şu an içinde bulundugum psikolojik durumu yani hayatımı da arıları düşünüp basite indirmeye çalısıyorum aslında)..
Kraliçe arı yeni çıkmışsa ve kovanda başka bir kraliçe arı varsa ilk başta olan şey savaştır ve güçlü olan kazanır. Genelde yaşlı olan kazanır bunun önüne geçmek için arıcılar yaşlı olan kraliçe arayı kovandaki tüm petekleri inceleyerek bulur ve öldürür. Ardından genç kraliçe arı kovana konulur veya kozasından çıkması beklenir. Eger petegin üzerinde birden cok kraliçe arı kozası varsa onlar da koparılır ve bir tane bırakılır..
Kozadan çıkan arı belli bir gün sonra çifleşmeye hazır olur ve bir koku salgılayarak bulundugu kovanın üzerinde uçmaya başlar. Çifleşme kokusunu alan erkek arılar da onu takip eder ve havada kenetlenirler. Tam olarak 15 kadar erkek arıyla çifleşir ve her bir erkek arının üreme bölgesi koparak kraliçe arının içinde kalır. Daha sonra kraliçe arı spermlerle kesesini doldurur ve erkek arının üreme bölgesini içinden çıkarır. (Biliyorum kulaga biraz sayko geliyor ama malesef böyle) 5 milyon sperm dolu kesesiyle kraliçe arı bir daha asla çifleşmez ve 5 yıl olan ömrü boyunca bu spermleri yumurtlar. Ama ilk 2 -3 yıl boyunca düzenli yumurtlar daha sonraları verim düşer ve onun yerini de başka bir kraliçe arı alır. Yanlış hatırlamıyorsam kraliçe arının çifleşme gününe utanç günü diyorlardı. Bir dergide öyle okumuştum.
Erkek arılara da üzülmüyor degilim hani. Diger arılar gibi bacaklarında polen keseleri yok. Bal mumu da salgılayamazlar bal da yapamazlar. Popolarında kendilerini koruyabilecekleri iğneleri bile yok.. üreme döneminde kovanda bi süre kalmalarına izin verilir ama eger üreme zamanı degilse bir erkek arı kozasından cıktıktan bir hafta sonra işçi arılar tarafından kovandan atılırlar. E işçi arılar da haklı napsınlar anca bal yiyip evde sürekli oturan beleşçi erkek arıları..