Bana Bilmediğim Bir Şey Anlat [TR Liste Yarışma 02]

Bana bilmediğim bir şey anlatın. 

Bir kadının darp edilişi; darp edildikten sonra devletten istenen korumalar ve yeterli gelmeyen korumalar hatta verilmeyen korumalar. Niye ısrar etmemiş ki?

Tecavüz. Dava sürecinde aklanmalar, rızası vardılar, niye bağırmadılar… Harbi ya, niye bağırmadılar?

Kadın cinayetleri ve sonrasında saçma nedenlerle gelen iyi hâl indirimleri. Saçma nedenler… Bir kadının cinayetinden sonra gelen iyi hâlin örtülebilir bir nedeni olabilir mi ki? Kadın tahrik etti, yoksa tertemiz adam, niye öldürsün?

Bana bilmediğim bir şey anlatın. Hayır. Bu yazıda bunlardan bahsetmeyeceğim. Bunları görmeniz için çok fazla örnek var zaten. Elinize rastgele bir güne ait gazete alın. Eminim ki göreceksiniz. Dayağı, tecavüzü ve cinayeti… Fakat ben size bilmediğiniz bir şey anlatacağım; ben size güçlü kadınları anlatacağım…


Sabiha Gökçen

Görsel Kaynak


Türkiye’nin ilk kadın pilotu ve dünyanın ilk kadın savaş uçağı pilotudur. Anne ve babasını küçük yaşta kaybeden Sabiha Gökçen, 12 yaşına kadar abisi tarafından büyütüldü. 1925 yılında, abisinin sevinçle Atatürk’ün yaşadıkları yere yakın olan Hünkar Köşkü’nde kalacağını duyurduğu zaman Sabiha Gökçen Atatürk’e ulaşma fikrini düşünmüştür. Zor şartlar altında yaşayan Sabiha Gökçen artık abisine ve yengesine yük olmamak için,  Bursa’daki Hünkar Köşkü’nde konaklayan Atatürk’e eğitim almak istediği haberini zor da olsa ulaştırır. 1925’te Atatürk, Sabiha Gökçen’i ağabeyinden izin alarak evlat edinmiş ve Ankara’ya getirmiştir. 

1935’te Türkkuşu uçuş okulunun açılış töreninde yaptığı gösteri uçuşunu izleyen ve çok etkilenen Sabiha Gökçen Atatürk’ün de desteği ile aynı yıl Türk Hava Kurumu’nun Türk Kuşu Sivil Havacılık Okulu’na girdi. 25 Şubat 1936'da Sabiha Gökçen’in ilk uçuşunu izleyen Atatürk şunları söyledi:

“Beni çok mutlu ettin… Şimdi artık senin için planladığım şeyi açıklayabilirim… Belki de dünyada ilk askerî kadın pilot olacaksın… Bir Türk kızının dünyadaki ilk askerî kadın pilot olması ne iftihar edici bir olaydır, tahmin edersin değil mi? Şimdi derhal harekete geçerek seni Eskişehir’deki Tayyare Mektebi’ne göndereceğim. Orada özel bir eğitim göreceksin ” (Mustafa Kemal Atatürk)

1937 Dersim harekâtı sırasında hava saldırısında görev alan Sabiha Gökçen dünyanın ilk kadın savaş pilotu oldu. Yine aynı sene Fransa’nın Hatay’ı Suriye’ye verecek olması üzerine olan söylentiler bütün ülkede sert tepkilere yol açtı. Atatürk’ün emriyle Fransız elçisinin önünde “Hatay’ın vatana katılması için gerekirse silahlanırız.” diyerek havaya 3 el ateş açmıştır. Olay sonrasında yine Atatürk’ün emriyle mahkemeye çıkan Sabiha Gökçen bir gün hapis yatıp çıkmıştır. Fakat Atatürk’ün bu planı tutmuş ve Fransızlara verilmesi gereken mesaj verilmiştir. Büyük Balkan turu sonrasında basının da fazlasıyla ilgisini çeken Sabiha Gökçen “Göklerin Kızı” ismiyle anılmaya başlamıştır. Aynı zamanda bir yazar olan Sabiha Gökçen güçlü Türk kadınlarına verilebilecek en büyük örneklerden biri.


Zümran Ömür

Görsel Kaynak


Bir gün Kars Boğatepe köyündeki Eko Müze’yi ziyaret eden yerli misafirlerini karşılayan, onlara Fransızca ve Türkçe olarak sunum yapan Zümran Ömür, ziyaretçi kâfilesinden birisinin bu anları videoya çekip paylaşmasından sonra sosyal medya fenomeni oldu. 

“Zaten derneğimizin de hedefi kırsaldaki kadının toplumda yer alması. Aile içinde söz hakkı olması. Eşinin arkasında ya da önünde değil yanında yer alması. Ve gelecek nesillere sağlıklı bir yaşam şansı bırakmak istedik.” (Zümran Ömür)

46 yaşında 2 çocuk annesi olan Zümran Ömür, 2007 yılında Kars Boğatepe köyünde açılan Çevre ve Yaşam Derneği’nin eşbaşkanı. BBC Türkiye’de ki kısa belgeseli ile daha çok tanınmaya başlayan Zümran Ömür’ün yaşam hikayesi ve azmi beni çok etkilemişti. 2007 yılında kurulan Çevre ve Yaşam Derneği’nin kuruluş hikayesi köyde 650 tür bitki çeşitliliğinin olduğunu öğrenilmesi üzerine başlıyor. Dernekte 45 kadın 15 tane de erkek üye bulunuyor, bu üyeler tıbbi açıdan dersler, iletişim kursları, Fransızca öğrenimi ve yoga dersleri alıyor. Bu bağlantıya tıklayarak Zümran Ömür hakkında bir hayli detaylı ve benim çok etkilendiğim belgeseli izleyebilirsiniz.


Halide Edip Adıvar

Görsel Kaynak


Yazar, akademisyen, siyasetçi ve öğretmen. Kurtuluş Savaşında’da cephede sivil olarak rol almış ve Atatürk’ün yanında bulunmuş Halide Edip sonrasında onbaşı rütbesi ile savaş kahramanı sayılmıştır. Savaş sırasında Anadolu Ajansı’nın kuruluşuna da yardımcı olarak gazetecilik yapmıştır.

İzmir’in işgali sırasında İstanbul’da Fatih ve Sultanahmet mitinginde konuşması ile tüm Türk milleti tarafından tanınan Halide Edip, Türk Edebiyatına yaptığı çok önemli katkıları ile de tanınır. 

“Toprağımızın üstünde şerefsiz yaşamaktansa, toprağın altında yatmayı şeref sayarız..” (Halide Edip)

Türkiye’de kadın olmak adına verilmesi gereken en önemli örneklerden olan Halide Edip’in yaşam hikeyesi ve Türk milleti adına yaptığı bütün katkılar tartışılmaz çok önemlidir. Birçok edebi eserinde kadının eğitim görmesi ve kadın hakları konusunda yazılar kaleme almıştır. 14 sene yurtdışında yaşayan Halide Edip, zamanının yurt dışında en çok tanınan yazarı olmayı da başarmıştır.


Nesrin Olgun

Görsel Kaynak


1957 Adana doğumlu Nesrin Olgun yüzmeye 7 yaşında başlamış. Gazi Üniversitesi'nde öğrenci olduğu dönemde sigara içtiğini gören beden eğitimi hocası Tuncay Şenyüz’ün kızması ve bir daha yüzmemesi gerektiğini söylemesi üzerine Nesrin Olgun çok daha fazla hırslanıp 22 yaşında Manş denizini yüzerek geçmeye karar verir. Yani bir kişinin sözleri onu vazgeçirmemiş tam tersi hırslandırmıştır. Bir kadın olarak bunu yapacağına söz vermiştir.

1975’te yüzme antrenörü Kutsal Özülkü’nün yanına giden Nesrin Olgun, “Ben Manş’ı geçeceğim, antrenörüm olur musunuz?” diye bir soru yöneltiyor, cevap kesin bir şekilde geliyor: “Yarın gel. 10 kilometre aralıksız yüzebilirsen çalıştırırım seni.”

10 kilometreyi tam 5 saatte yüzen Olgun, Kutsal Özülkü’yü antrenör olmaya ikna ediyor ve her gün sıkı antremanlarla olmak üzere tam 4 yıl boyunca çalışıyor. Sonunda İngiltere’ye gitmeye karar veren Nesrin Olgun, binbir zorluklarla bunu başarıyor ve 1979 yılının 27 Ağustos gecesi büyük macerası başlıyor. Adana’nın sıcak sularına alışmış olan Nesrin Olgun, Manş’ın soğuk suları karşısında çok zorluk çekiyor. 10 saat süren zorlu yüzüşten sonra bitime sadece 3-4 mil kalmışken çok büyük bir akıntı başlıyor. Fakat yine de Nesrin Olgun başarıyor. Tam 15 saat 47 dakikada Manş denizini geçmeyi başarıyor.

“Kıyıya çıkıp yaklaşık 10 metre yürüdükten sonra toprağa uzandım. O ıslak, o buz gibi toprağın bana ne denli sıcak geldiğini anlatamam. Bir devi yenmiştim…” (Nesrin Olgun)

Sözünü tutmayı başaran Nesrin Olgun tüm kadınlar adına muazzam azmiyle Cumhuriyet ve dünya tarihine adını yazdırmayı başarıyor. Günümüzde bile yeni yüzücüler yetiştirmeye devam eden Nesrin Olgun Türk toplumu adına katkılarına devam ediyor.

Görsel Kaynak


Bu listeyi çok daha uzun tutmak isterdim elbette. Mesela; NASA’da da çalışmış, ilk Türk bilim kadını olan Dilhan Eryurt’u, Türkiye Cumhuriyet tarihindeki ilk kadın kimyacı olan biliminsanı Remziye Hisar’ı, Türk sinemasının ilk kadın film yönetmeni olan Cahide Sonku’yu, İlk Türk kadın savaş muhabiri ve fotoğrafçısı Semiha Es’i, Cumhuriyet tarihinde kadınlara seçme ve seçilme hakkı verilmesi için çalışan Atatürk’ün eşi Latife Hanım’ı ve daha nice güçlü kadınları sizlere anlatmak isterdim. Sizlere annemi anlatmak isterdim… Fakat beni mazur görün, şimdilik sadece dört kahraman Türk kadınının hikayelerini sizlere anlatabildim.

“İnsan kadın olarak dünyaya gelmez, zamanla kadın olur.” (Simone de Beauvoir)

Yazının başında da belirttiğim gibi sizlere zaten ortada olan bir şeyi anlatmak istemedim; size bilmediğiniz bir şey anlatmaya çalıştım. Bilmediklerimiz bildiklerimizi düzeltmeye yarar umarım. Türkiye'de olan güçlü kadınlardı bunlar. Türkiye'de kadın olmayı gururlarıyla, emekleriyle başarmış kişilerdi. Daha niceleri var. İsimlerini söyleyemediklerim, isimlerini daha bilmediklerim... 

Bir şeyleri başarmak istiyorsanız şayet ayağa kalkın. Kim ne der diye düşünmeden yapın bunu. Aynı o kahraman Türk kadınları gibi yapın bunu.

“Bir kadın, ne zaman kendi sesini duyurmak için ayağa kalksa, planlamamış bile olsa, tüm kadınlar için de ayağa kalkmış olur.” (Maya Angelou)

Bu paylaşım @trliste'nin düzenlediği yarışma için yazılmıştır. Kişilerin yaşamına dair detaylar Vikipedi kaynağından faydalanılmıştır.


H2
H3
H4
3 columns
2 columns
1 column
Join the conversation now