Yalnızlıkla Başa Çıkmak

Yok öyle bir şey. Yalnızlıkla başa çıkılmıyor. Tamam başa çıktım, yalnızlık zor değilmiş dersiniz, canınızı yakmıyor sanarsınız ama o bi açıklık bulur gelir yine acı acı güler yüzüne. Bahsettiğim yalnızlık, ‘herkesin sevgilisi var, benim yok’ yalnızlığı değil. Sevgililerin canı cehenneme. Bahsettiğim yalnızlık, salt yalnızlık. Arayacağınız soracağınız kimsenin olmaması, dışarı çıkıyorum benimle gelsene diyebileceğin kişi sayısının suyun sıfır rakım ve oda koşullarında donma noktası ile aynı olması, ölsen arkandan 1 haftadan fazla üzülecek kimsenin olmaması; kısaca, yalnızlık. Sıfır arkadaş, sıfırın altında sevgili… Ne mi yapıyorum? Yalnız kalınca insanlar ne yaparlarsa onu.. :D Nutella’mı aldım yanıma( 750gr hem de), açtım youtube’u( belli sıkılmışım kafamdan anıları geri geri sarıp yalnızlığımın suçunu başkalarına atmaktan, tekrar tekrar üzmekten) ,geçmişimi anımsatan videoları tekrar tekrar izliyorum (Kelly Clarkson’ın Because Of You’sundan, Justin Robinett ve Michael Henry’nin What Makes You Beautiful coverına kadar), arada da açıp ‘mutlu’ yıllarımda çektiğim videoları izleyip gülüyorum. Eminim ki o videoları benim dışımda kimse umursamıyor.. Ne güzel… Her neyse. Artık geceleri geriye sarma alışkanlığı çıktı bir de bende, aslında geceleri değil tüm gün oturup, onu yapmasaydım şunu yapmasaydım ne olurdu diye düşünüp durur oldum. Kısaca, önceki 18 yılımın bilmem kaçıncı değerlendirmesini yapar oldum. Hak etmeyen insanlar için hayatımdan çıkarttığım insanlar, ve o hak etmeyenlerin beni hayatından çıkarması ve en yakın arkadaşlarımın tek gecede beni hayatlarının geri kalanından silmeleri… Hatıralarını kirletiyorum çünkü.. Ne yapıyorum da böyle yalnız kalmayı başarıyorum anlamıyorum doğrusu. Tek yaptığım kimsenin üzülmemesini sağlamaktı oysa ki. Belki de tek hatam da buydu. Bi yerde okumuştum; mutlu olmanın bi yolu yoktur ama mutsuz olmanın yolu vardır ve herkesi mutlu etmeye çalışmaktan geçer gibi bi şeydi, hafızam iyi değildir. Galiba artık insanları üzeceğim. Bu hayata 1 kez geliyorum ve üzülmeyi hak eden ben değilim. Tek bildiğim bu artık, ve bir de artık Sam Smith’in en sevdiğim erkek solist olduğu (Ben Caplan ve The White Buffaloyu katmıyorum oylamaya, onlar benim kutsallarım…). Yalnızlıkla başa çıkılmıyorsa, o zaman bunu hak edicek bir şeyler yapmalısın, kötülük yapmalısın!!!!!! :D değil..ciddi değilim. Nina Simone’ın Ain’t got no, I’ve got life şarkısını dinleyin, güç toplayın, derin bir nefes alın ve geçmişinizi çöpe atıp yeni maceralar için bi adım dışarı atın. Güneş’in size dokunmasına, rüzgarın saçınızla oynamasına izin verin. Kulağınızın dibine de güzel bir müzik koyup yaşadığınız ülkeyi de unutursanız bir, miss. Hayat güzel anlardan ibaret ve bizler her şeyin en iyisini hak ediyoruz, bizler mutlu olmayı hak ediyoruz. Ve bunun için de uğraşmalıyız. Başkalarına suç bulmakla( ki bu hayat senin, senin seçimlerin ve yalnız kalmanın bi sebebi varsa o da sensin, yeter başkalarına suç bulma, çünkü bu senin suçun.), ya da bütün gün yataktan kalkmayarak bu yalnızlık geçmiyor. Uğraşmak gerek :D Hadi kalk ve kendi hikayeni yaz, benim yaptığım gibi..kendi mutlu hikayeni…

H2
H3
H4
3 columns
2 columns
1 column
Join the conversation now