''Herseyi Bilmek'' Zorunda Degiliz..

Turk milleti olarak herseye soylenecek ve verilecek bir cevabimiz mutlaka olur anlamli anlamsiz, yerli yersiz, gerekli gereksiz..Ne zaman Turkiye ye gelsem sudan cikmis baliga donuyorum.. Kafamda hep deli sorular beni yiyip bitiriyor..

çok-bilmiş-mühendis.jpeg

Insanlarin islerine burnumuzu sokmaya ne kadar da merakliyiz degil mi.. Herseyin en iyisini hep ''BIZ'' biliriz.. Karsimizdakini de vitrine sus diye koymuslar.. Is yerlerinde de oyle.. Eleman almadan kili kirk yariyorsun sonra da elemana neyi nasil yapmasi gerektigini soyluyorsun saka gibiiii.. Zaten secilmis eleman isin ehli diye o ise alinmadi mi? En donanimlisini en bilgilisini en yeteneklisini arayip tarayip buluyorsun sonra da elemana kendi aklini fikrini kullanmasina izin vermeden kendi golgen haline getiriyorsun..

Bir diger konu benim sinirlerimi hoplatan ise hic tanimadigim insanlarin hic alakasi olmadigi konulara mudahale etmesidir.. Bebegimle market alisverisine gittim ve markette uykusu gelmeye basladi.. (Uykudan once biraz huysuzlanip sonra da kendi kendine soylene soylene mirildanarak uyur).. Bebek arabasinin tentesini indirdim uyku duzenini kurdum marketten alacagim ne varsa hizlica alip kasaya yoneldim.. Bebegimin uyku oncesi huysuzlugunu duyan musteri hizmetleri gorevlisi gelip '' izin dahi almadan'' bebek arabasinin tentesini kaldirip bebegimle konusmaya calisti.. Kasadaki gorevli ''karni acikmistir'' diye cumle kurdu.. Ben biran once isimi halledip bebegi eve goturme derdindeyken birde insanlara laf anlatma derdi yukleniyor.. Odemeyi yapip marketten adimimi disari atar atmaz yasli bir teyze gelip bebek arabasinin tentesini sonuna kadar acti.. '' Cani sikilmistir biraz etrafa baksin'' dedi.. Sacimi basimi yolma seviyesine gelmisken ''uyku zamani'' diyip cekip gittim.. Benim bebegimin yeme, icme, uyuma, uyanma, ve oyun saatlerini sanki benden daha iyi biliyorlarmis gibii mudahale etmeleri hem bana hem de bebegime buyuk saygisizlik..

Bugun ise hava durumuna bakip gerekli tedbirleri aldiktan sonra yazlik kiyafet alisverisine ciktik.. (Istanbul da hava soguk ve hafif yagmurlu).. Bir AVM ye girdik ve alisveris yapacagimiz magazaya dogru ilerlerken bir bayan yanimdan gecerken '' bebege o mu giydirilir sicaktan bunalmis bebek'' dedi.. ''Senin ne haddine bana laf soylemek'' demek gecti icimden ama nefesimi bosa harcama niyetine girmek istemedim.. Bayan askili bir bluz ve short ile gezerken benim bebegimde mevsimlik mont vardi ve bebegimi kendi ile bir tutuyordu.. (Saka gibi).. Yagmur bastirdiginda keske bende uzerime bir mont alsaydim demis midir acaba bizim su cok bilmis bayan..

Bebege bakmak veya dokunmak icin aileden izin isteyen bir milletten sonra boyle seylerle karsilasinca insan dumur oluyor.. Bir tabir vardir ''not your business'' diye ahhh keske bu tabirin milyonda birini Turk insani da hayatinin bir kosesinde yasatsa..

Sonucu yine guzel bir hikaye ile kapatalim.. Bir adam ogluyla birlikte trene biniyor ve vagondaki yerlerini aliyorlar.. Cocuk babasina ''ben pencere tarafinda oturabilir miyim'' diye soruyor ve babasi ''tabii'' diyip cocugu cam kenarina oturtuyor.. Cocuk saskinlik icinde cumleleri ardi ardina siraliyor..

  • ''Baba gokyuzu masmavi''.. ''Bulutlarda bembeyaz ve bizimle birlikte onlarda hareket ediyor''.. ''Sokak lambalari biz ilerlerken geride kaliyor''.. ''Agaclar yesil ve onlarin yanindan geciyoruz'' der..
    Vagondaki diger adam saskinlik icinde cocugun babasina donup ''cocugunuzu bir doktora gostermeniz gerekir'' der.. cocugun babasida '' Zaten hastaneden yeni ciktik..oglum dogustan gorme engelliydi.. Ameliyatla gozleri acildi ve ilk defa dunyayi kendi gozleri ile goruyor'' der..

Her zaman dedigim gibi... SAYGI.. EMPATI.. ve KIRILMIS ON YARGILAR..

H2
H3
H4
3 columns
2 columns
1 column
Join the conversation now