K.O. / İstanbul'u Dinliyorum Gözlüklerim Takılı! ~ Gezi FotoNotları ~İstanbul/Burgazada

Gezi FotoNot dizisinde tabanvay kuvvetiyle geçtiğim yerlerden aklımda ve kameramda kalan yerleri paylaşıyorum. Seri, gördüğüm yerleri tanıtmaktan ziyade, çektiğim fotoğraflar ve bende bıraktığı etkiler üzerine olacak. Gerçi bu sefer feribot kuvvetiyle geçtim bazı yerlerden. Feribot gücünüz bol olsun! (Bizdeki steem power gibi bi de feribot power olsa ya)

Çadır-çömbelek, yiyecek vs bütün malzemeleri sırtlandık. Biz de zırtlan gibiydik. Gerekli gereksiz yüklenmişiz herşeyi, Burgazada'ya kamp yapmaya gidiyoruz. Hava, iğne atsan yere düşmeyecek kadar nemli. Ama feribottayız. Efil efil esiyor. Beşiktaş'tan çıktık yola. O ada senin bu ada benim geze geze gidiyoruz. Aslında bildiğin kendi güzergahında gidiyor feribotcağız.

Taktım gözlükleri manzaraya karşı artist artist duruyorum. Malum şiirdeki sözleri düşünüyorum ama biraz farklı yorumlamışım. Manzara harika. Tepelerin üstünde koca koca dimdik binalar.. Sonra aklıma birden İnsanlar vs İstanbul gibi bir dövüş oyunu sahnesi geldi. Bir K.O. uğruna nice koç yiğitler yere serildi dedim kendi kendime.

Burgazada'ya vardık. Deniz manzaralı, ağaçların arasında bir yere kurulduk. Dedik denize girelim. Hayatımda ilk defa molozlu deniz gördüm. İnşaatı su basmış gibi. Vizontele'deki kırılan pirketler buraya dökülmüş gibi. Millet denizden değişik taş, deniz kabuğu falan toplar. Biz tuğla, pirket topluyoruz. Sonra biraz da cam kırığı topladık. Çadıra dönerken de insanların kakasına basmamak için sek sek oynadık. Yazık. Emek var orda. Nasıl üstüne basıp geçebilirsin? Hangi vicdana sığar bu?

2 gece 3 günlük çılgın kamp maceramızın ardından dönüş yoluna koyulduk. Taktım yine gözlükleri. Bu sefer daha az görmek için. Binlerce yıllık tarihin, kültürün nasıl bu hale geldiğini düşündüm.

''K.O. dedim İstanbul'a. Sana bunu yapan herkese K.O.!''

Tam ekran için fotoğrafın üzerine tıklayınız

© Bütün fotoğraflar @azdak0'a aittir.