Koruyucu Ailelik Başvurumuz

Karar asamasinin arkasindan aile bakanligina bagli il mudurlugunu arayip coluk cocuk randevuya gittik. Bir sosyal hizmet uzmani karşıladi bizi. Kaydimizi aldı, kararliligimiza dair sorular sordu, zaten bir coguna intenet uzerinden eriştiğim bazi konularda bilgilendirmeler yaptı. En cok da aileye verilen çocukların geri alınma ihtimali uzerinde durdu, çünkü bu gorece düşük bir ihtimal olsa da gerekleştiğinde aileler sorun çıkartabiliyormus. Bu durumda çocuk icin zaten zor olan surec daha da icinden cikilmaz bir hal aliyormus. Dolayisiyla oyle bir durum olursa kurumla isbirligi yapma konusu üzerinde titizlikle durdu. Bize ne düşündüğümüzü sordu. “Oyle bir durum olursa elbette ki cok üzülürüm, muhtemelen su an tahmin edemeyecegim kadar çok.. ama kendi cocuklarimin da, veya sevdigim herhangi birinin de yanımda ne kadar duracağı belli degil, biyolojik çocuklarımıza da emanet gözüyle bakmak zorundayız” seklinde cevap verdim. O da bunun dogru bir yaklasim olduğunu söyledi. Tabi bu yaklasimi o sirada muhafaza etmenin simdi konusmak kadar kolay olmadigina eminim. Ama yapacak birsey de yok…

Maddi gelir gider durumlariyla ilgili bilgiler aldi. Hatta kenarda birikmisiniz var mi, miktari nedir gibi detay sayilabilecek sorularla da muhatap olduk. Sonrasında “gerekli evraklar listesi”ni teslim alarak ilk basvurumuzu tamamladık.

Bu listede neler oldugunu netten kolaylikla ogrenebilirsiniz, ve almasi en zor olanin doktor raporu oldugunu da kisa bir arastirmayla farkedebilirsiniz. Bu gercegi ben de biliyordum, ve korktugum gibi olmamasini diliyordum. Ama malesef sanirim biraz korktugum gibi oldu..

Doktor raporunun zor alinma sebebi oncelikle hastanelerin ve doktorlarin bu konuda bilgisiz olmasi diye biliyordum. Facebooktaki koruyucu aileler grubundan edindigim izlenim bu yöndeydi. Bazi aileler hic zorlanmadan istedikleri raporlari ucretsiz sekilde alabilirken, bazi hastaneler aileleri “heyet raporu” almaya yonlendiriyor ve kişi başı 200 ila 300 tl ucrete tabi tutuyordu. Halbuki kurum istedigi raporun heyet raporu olmadigini, ucretsiz verilen poliklinik raporu oldugunu ısrarla belirtiyordu. Biz 4 kisiydik ve her ne kadar her ihtimale karsi bu is icin o parayi onceden biriktirmis olsam da, kolay kolay o rakami gözden cikarmaya (hem de kurumun talep bile etmedigi bir rapor almak uğruna) niyetim yoktu. Dolayisiyla mucadele edecektim…

Kendimce akillilik yapip kurumdaki uzmana hangi hastaneden sorun yasamadan istedikleri raporu alabilecegimizi de sormustum. Uzman bana Numune ve Abdurrahman Yurtaslan Onkoloji hastanesinin isimlerini vermişti. Sansimizi numunede denemeye karar verdik. Ve uzmanın dedigi şekilde poliklinik randevularimizi aldik.

İlk gun tek sorunun “bilgisizlik” olduguyla ilgili husnuzannim yıkıldı.. çünkü hastane yönetimi gayet bile isteye bizi heyet raporu almaya, dolayisiyla kisi basi 200 tl’yi hastanenin doner sermayesine katmaya zorluyordu. Peki ne icin? Kurumun almak istemedigi, ama hastanenin vermek istediği bir rapor icin. Ne kadar ugrassak da hic bir doktoru bize poliklinik raporu vermeye ikna edemedik. Raporu ne icin istedigimiz soruluyor, koruyucu aile lafini duyduklari anda “size heyet raporu vermemiz gerekiyor” seklinde cevap veriliyordu. İsrar ettigimizde “hastane kararinin bu yönde oldugunu” soylediler. Kisacasi hastane yonetimi koruyucu ailelik icin basvuranlari yolunacak kaz olarak görmüş ve yolmaya karar almıştı. Cocuklarla beraber hastanede 4 ayrı poliklinikten aldigimiz tum randevular fiyaskoyla sonuçlandı.. tam bir hayal kirikligiydi..

Cikista esim isyanlardaydi. Ve isin kötüsü haklıydı. Devlet bir yandan koruyucu aileligi tesvik edip dururken, bu karari almis ailelerin karşılaştığı bu yıldırma politikasi da neydi? Cocuklarin da morali bozulmuş, umutsuzluğa düşmüşlerdi. “Anne bize her halde rapor vermeyecekler” diyorlardi. Ben de heyet raporu alacak paramızin olduğunu, cok zorda kalirsak artik onu devreye sokacagimizi soyleyerek dik durmaya çalışıyordum. Eve dönüş yolunda bir iki devlet hastanesinden daha üstünkörü bilgi almaya çalıştık. Onlar da heyet raporu verebileceklerini ve ucretinin de kisi başina 200 kusur oldugunu söylediler.. anlasilan o ki, artik doktor raporu almanin zor olusunun sebebi doktorlarin bu konulardaki bilgisizlikleri degil, hastane yonetimlerinin firsatcilik yapmalariydi..

Devaminda yasadiklarimizi da daha sonra yazarım inşallah

H2
H3
H4
3 columns
2 columns
1 column
Join the conversation now