Herkese selamm. 🙋🏻♀️
Nasılsınız, umarım iyisinizdir veya en kısa sürede daha iyi durumda olursunuz. Ben de bunun için çabalayanlardan biriyim.
Son günlerde sıcaklardan iyice bunalmış vaziyetteyim. Elimi kolumu kıpırdatacak gücü bile bulamıyorum kendimde. Ama bugün bunu aştım galiba ki bir şeyler anlatmak için geldim yine.
En son yazım üzerinden biraz zaman geçmiş, son kitap inceleme/tanıtım yazımın üzerinden ne kadar geçtiğini bile bilmiyorum şu an. Sadece epey olduğunun farkındayım. Kütüphânemin raflarında okunmuş ve anlatılmayı, Goodreads'e girilmeyi bekleyen yığınları görünce de eritmenin zamanının gelip geçtiğini anladım. 🙇♀️
Birkaç aydır bana eşlik eden, çerezlik tabir edilen ve hatta tatillerde okunmasını tavsiye edebileceğim kitaplardan bahsedeceğim. Başlıktan ve fotoğraftan da belli olduğu üzere Disney Çizgi Roman serisine bir göz atalım.
Disney karakterlerini sever misiniz? Çocukken, televizyonda erken saatlerde başlayan çizgi filmleri izlemeyi çok severdim. Evde herkes uyurken o sessiz biraz da loş sabahlarda bana eşlik ederdi. O zamanlar özgür olduğumu hissederdim. Mutlu olduğum anlardı çünkü.
İçlerinde sevdiğim ve tabii ki sevmediğim karakterler olurdu. Tıpkı bu kitaplarda da kendine yer bulduğu gibi. Mesela Varyemez Yaşlı Ördek'ten nefret ederdim. Cimriydi, çıkarcıydı. Birine iyilik yaptığında mutlaka arkasından bambaşka bir şey çıkardı. Kendisinden başkasını düşünmeyen, diğerlerini ezen, kendince yaptığı iyilikleri sürekli başa kakan kibirli bir ucubeydi. Genelde yapayalnız olduğunun farkına varamayan bir zavallıydı.
Onu bu kitap serisinde görmek biraz sinir bozucuydu ama neyse ki çok fazla sayfa işgal etmiyordu. Genelde saf ve temiz karakterlerin olduğu bölümleri sevdim. Mickey, Minnie ve Goofy iyiydi hep.
İçlerinden sadece Ayna Ustası kısa roman şeklinde. 89 sayfadan ve 10 bölümden oluşan, renkli ve harika resimlerle bezeli bu hikâyeyi çok çok sevdim. Serideki kitapların iç sayfalarındaki eğlenceli bölümlerden birkaçını size göstermek isterdim fakat yayıncının izni olmadan paylaşılmasının yasak olduğu yazıyordu ilk sayfada. 🤷♀️
Dedektiflik temalı olması beni kendine çektiği için, ilk onu sipariş etmiştim. Dizi 22 kitaptan oluşuyormuş, diğerlerinden de okumak isterim. İçinde zaman yolculuğu ve ışınlanmaya dair bir şeylerin olduğunu da görmek sevindirdi. Sevdiklerime, özellikle çocuklara hediye edilebilecekler listesine çoktan ekledim bile. 🥳
Konusu kısaca şöyle; Şeytan Kulesi Şatosu'nda korkutucu şeyler olmaya başlar. Her gece şatoya kimliği belirsiz kişiler girer ve hiçbir iz bırakmazlar arkalarında. Bir de küçük bir kızın ağlama sesleri duyulur. Bugüne dek onları kimse görmemiştir.
Dedektiflerimizden yardım isteyen sorumlu müdürün ricasını kırmayan kahramanlarımız, şatoya gelir. Aynalar Galerisi denilen ve içinde eski dönemlerden kalma çeşitli resimlerle aynaların bulunduğu salonda toplanır tüm gizler. Acaba Mickey ve Minnie bu gizemi çözebilecek midir?
Arka kapakta şöyle bir notun bizi karşıladığı seriye birlikte bakalım mı?
Disney dünyasının sevilen kahramanları en ürpertici çizgi öykülerde başrolde.
İlk sırada Korku çizgi romanı var. 196 sayfadan oluşan ve içinde 5 bölüm olan bu kitabı keyifle okudum.
Mickey ve Korkusavar isimli ilk öykü çok hoştu. Karakterlerin korkularını nasıl yendiğine şahit oluruz. Bana izlediğim bir diziyi de çağrıştırdı, ikisini aynı anda düşünmek hoşuma gitmedi değil. Burada çocuklara ve biz büyüklere ders verici nitelikte bir öykü kurgulanmış.
'Korkularımızı bir aletin veya birinin yardımı olmadan yenebilmeliyiz, o zaman gerçek biz oluruz'un altı kalınca çiziliyordu.
Hiç merak ettiniz mi? Bir korkumuzu yendikten sonra o korkuya ne oluyor? Doğrudan "korkusavar"ı boyluyor tabii. Bu aygıt korkuların üstesinden gelme seansları düzenleyen Prof. Vertigo'nun dahiyane bir buluşu. (sf 5)
Donald Amca ve Kasabanın Hayaletleri'ni okurken bir Red Kit hikâyesinin içindeymişim gibi hissettim. Genel olarak fena değildi.
Eski bir altın madeni kasabasının hayaletlerine kulak veriyordunuz. Geçmişle hesaplaşma teması güzel kurgulanmıştı. Ama bu Varyemez Amca'yı hiç sevmiyorum, nefret edilesi biri olduğunu söylemiş miydim daha önce?
Donald Amca ve Bataklık Canavarı daha önce burada da bahsettiğim Su Atı: Derinlerin Efsanesi filmine de benziyordu. Konusu kısaca şöyle; bataklıkta tesadüfen görülen bir canavar, gazetede haber olur ve halkın ilgisini çeker. Donald ve kuzeni Gaston da girdikleri bir iddia üzerine canavarı aramak için bataklığa gelir. Eğlenceliydi.
Mickey ve Kara Böcek harikaydı, muhteşemdi. Keşke 51 sayfa yerine daha uzun olsaydı hatta müstakil bir kitapta kendine yer bulsaydı bu gizemli öykü. Şehri saran böcekler, bilim adamları ve çılgın projeleriyle efsane bir hikâyeydi. Çok çok beğendim. Eğer ilginizi çektiyse bir göz atabilirsiniz.
-Birkaç gün sonrası-
Ben burada oturmuş hem kahvemi yudumlayıp hem de okuduklarımı keyifle paylaşıyordum ki istenmeyen bazı olaylar gelişti ve yazım yarım kaldı. Sonrasında kendimi pek iyi hissetmiyordum, gözlerimdeki alerji de tekrarlayınca, bir süre daha ara vermek zorunda kaldım.
Önümdeki üç kitabı da sizi sıkmadan anlatabilirsem ne mutlu bana. Belki bir kişinin ilgisini çeker de hem kendi hem de sevdiği biri daha okur belki. Bu beni sevindirir işte. 🤗
Canavarlar kitabı 191 sayfa ve 6 bölümden oluşuyordu.
Korkunç Fare ve Sisler Tartanı isimli ilk hikâye eğlenceli ve heyecanlıydı. Mistik ve efsanevi canavarların eşlik ettiği bu öykünün sonunda İskoçya'nın simgelerinden biri olan tartan kumaşının kökeninin nerelere uzandığını da öğreniyoruz.
Süper Ördek ve Canavar Adası da eğlenceliydi. Bir efsaneye göre canavarların yaşadığı Kara Ada, Ördek Şehri'nin yakınlarında bulunur. Bu sadece çocukların birbirine anlattığı bir şehir efsanesi midir, yoksa gerçek midir? Keyifle okudum diyebilirim.
Mickey ve Şehir Efsaneleri kısmı da iyiydi ama diğerlerinde o gıcık ördek karşıma çıktığı için pek hoşuma gitmedi. 'Al paracıklarını da git' diyesim geldi yaşlı varyemeze. Bu kitaptan tam verim alamadım. Zaten her şeyi ve herkesi sevmek de mümkün değil.
Yahşi Batı'yı görünce hemen sipariş vermiştim. Eski arkadaşlarım bilirler sıkı bir kovboy filmi tutkunu olduğumu. Eski yazılarımda bol bol izleyip anlatırdım. Filmden kareler eşliğinde yaşatıyordum sayfamda tekrardan. Fakat bir süre sonra o fotoğrafları eklememize izin verilmediğinden ve sorunsuz görsel bulmak neredeyse imkânsızlaştığı için devam etmedim. Belki ileride yeniden başlarım hiç belli olmaz.
176 sayfa ve 5 bölümden oluşan bu kitap Western anılarımı tekrar hatırlamama vesile oldu.
Aslan Sıradağı Hazinesi ile Jess Donald ve Altın Hazinesi bölümündeki ava giderken avlanan Varyemez dışındakiler güzeldi. O cimri ihtiyarın her defasında yenilmesi hoşuma gitse de gıcık oluyorum.
Little Mouse ve Gümüş Eyer'de Tozlu Kasaba'nın efsanevi aşk hikâyesini okuruz. Bir mucize yüzümüzü güldürür. Detaylarını bilmenizi isterdim.
Mickey ve Ringo Top'un Gerçek Öyküsü ise hayli gizemliydi. Tavan arasını temizlerken buldukları şey, onları geçmişin sırrının peşinden sürükler. Biz de miniklerle birlikte öğreniriz Ringo Top'un kahramanlığını, bir kasabayı kötülerden nasıl arındırdığını. Gayet keyifliydi, film gibiydi.
Mickey ve New West Çiftliği'nde Mickey, Goofy ile birlikte onun amcası olan Goofjoe'nun miras bıraktığı çiftliğe gider. Kendilerini gizemli bir defineyi ararken bulurlar. Fakat onu arayan sadece kendileri değildir, biri daha bu işin peşindedir. Bakalım bu macera nasıl son bulacak. Beğendim, keyifle okudum yine.
Son olarak bu ay okuduğum U.F.O. kitabı 174 sayfadan ve 6 bölümden oluşuyordu. Adı üstünde, hikâye bilinmeyen varlıklar ve uzaylılarla ilgiliydi. Bu konulara ilgim olduğundan havada kaptım diyebilirim. 🙆♀️
Genel olarak bu tarz şeyleri seviyorsanız beğeneceğinizi düşünüyorum. Saftirik Donald ve amcası Varyemez de vardı burada. Biraz akıllanman gerek Donald, artık 'dur' demen gerekiyor bazı şeylere. Birlikte bunu başarabiliriz umarım. Denemeye devam.
Mickey ve Sileceklerin Sırrı; dünyada yolunu kaybetmiş uzaylı bir dosta yardım etmek isteyen insanlar ve onların iyi niyetlerini sömürmeye çalışan aklı evvellere dair güzel bir hikâye ile açılışı yapıyor. Şirin bir bölümdü.
Süper Ördek ve Velk'in Dünyası ise saçma olsa da güzeldi. Canı sıkılan ve kendini eğlendirmek için başka dünyaların kahramanlarını kendi dünyasına kaçıran Velk, bu kez ağır taşa çarpmıştır. Kahramanlarımız Süper Ördek ve Süper Ördeka ile tatlı bir maceraya çıkmak isterseniz göz atabilirsiniz.
Arşimet ve İmkansız İcatlar Dükkanı'nda tüketim çılgınlığına değinen ve işlerin gittikçe sarpa sardığı bir hikâye bizi karşılıyor. Sattıkları ıvır zıvır eşyaları dünyadaki insanların beyinlerini ve düşünme yetilerini etkileyerek pazarlamaya çalışan uzaylıların öğreteceği çok şey var galiba bize.
Mickey ve 52. Bölge'nin Sırrı ise hiç yabancı gelmeyecektir size. Eğer siz de 51. Bölge'ye dair efsaneleri okumayı ve dinlemeyi seven biriyseniz hoşunuza gidecektir. Casuslar ve federal ajanların da olduğu bu bölümü sevdim.
İnsan bazen neyi görmek istiyorsa onu görüyor ve neye inanmak istiyorsa ona inanıyor..
Kısa kısa bahsetmeye çalıştığım bu seriyi beğenirsiniz umarım. Çerezlik olarak nitelediğim iyi eşlikçilerden biri oldular bana. Birkaç çizgi roman daha kaldı, onları da önümüzdeki aylarda okuyabilirim umarım.
Siz neler okudunuz, neler tavsiye edersiniz? Buraya kadar gelebilen arkadaşlarım olduysa eğer, teşekkür ediyorum.
Kendinize iyi bakın. 💐