Duvardaki noktalardan bile dikkati dağılanlar! Bana doğru koşmalısınız. Koşup toplanmış bütün dikkatlere cephe almalıyız. Toplu dikkatleri işten kovmalı, askerlik yerine 6 ay mecburi dikkat dağınıklığını şart koşmalıyız. Dünyaya yeni gelmiş bir çocuğa süt yerine dikkat dağınıklığı vermeliyiz. En çok indirime giren şey dikkat dağınıklığı olmalı, en çok sevilen renk yine bu dağınıklık. Hatta bunca silsileyi bir kenara atıp hayattaki en hakiki mürşit dikkat dağınıklığıdır ibaresini anayasanın birinci maddesi yapmalıyız. Tüm anneleri her şeyin en güzel yerinde odaya daldırmalıyız ya da günlerce, günler birbirine girmeli ve bunu yaparken asla kaygı duymamalıyız. Çünkü bunca karmaşayı birileri bize fısıldarken bazıları da kulaklarımızı kapatmamamız için bizleri zorladı. Biz yine de kulaklarımızı kapattık. Tam o sırada gözlerimize muhteşem ve vazgeçilmez şovlar yapıldı. Hem gözsüz hem kulaksız yaşayamazdım. Bu tercihim karşılığında bir sürü kitap, harika şarkılar ve çok değerli ve özenle hazırlanmış bir pakette bir dikkat dağınıklığı verdiler.
Bunların dışında insanlar aldım hayatıma, vakit kaldıkça onlarla vakit geçirdim. Arada şiir okudum. İnsanların sesi şiirlerin sesini kıstı. Ben de sesimi yükselttim. Yükselttikçe benim de sesimi kıstılar. Kıstıkça daha çok konuştum, kıstıkça daha çok durdum, kıstıkça daha çok gördüm. Şairin biri adıma düzenlenen bir çekilişten bana vertigo, nostalji ve kara sevdalar çıkardı. Sonra cepler ve şapkalarla tanıştım. Kimseler duymasın istediğimden orada muhteşem zamanlar geçiriyorum. Cepler ve şapkaların arasına bu kadar alışmış ve alıştırılmışken şimdi de beni CV' imi dağıtmaya mecbur bırakıyorlar ama ben alışkanlıklarım ve dağınıklıklarım arasından çıkamıyorum. İşte tam da bu yüzden toplanmış bütün her şeyin karşısındayım. Derlemek yerine, karar verip başladığım işleri yarım bırakmayı, büyük hevesle aldığım ve beklettiğim bütün kitapları, hayatıma girmeye çalışanları ilgimi çekmemesi için elimden geleni yapıp, ardından yalnızlığıma tasalanmayı tercih ederim.