Aslında birazdan okuyacağınız hikâyeyi @trliste'nin şu etkinliği için kaleme almıştım. Fakat daha yolun başında rahatsızlandığım için tamamlayamamıştım. Defterimde duracağına sayfamda paylaşmaya karar verdim ve buradan gelecek hbd'lerin de @trliste'ye aktarılacağını en başında belirtmek isterim.
Bahsi geçen arkadaşlarım umarım kırılmazlar, hoşgörülerine sığınarak başlıyorum. 🙆♀️
Uzun süredir peşinden koştuğu, telefon başında nice geceler sabahladığı o bileti nihayet alabilmişti Su. Ankara-Kars arasında nostaljik bir seyahat fırsatı sunan Doğu Ekspresi'ne ilk adımlarını atarken çok heyecanlıydı. Acaba dört kişilik yataklı vagonlardaki diğer yolcular nasıl insanlardı, alışabilecek miyim, keyifli vakitler geçirip arkadaş olabilecek miyim diye tereddütle ilerledi ve 7 Numaralı kapıyı açtığında kendini Harry Potter'ın Azkaban Tutsağı filminde gibi hissetti. Gündüz vakti olmasına rağmen havanın kapalı olması, bu hayali sahneyi canlandırmıştı gözünde.
İçeride çok hoş üç kadın vardı. İçlerinden biri söze ilk başlayarak "hoş geldin" diye karşıladı onu. Dost canlısı birine benziyordu. Kahverengi saçlarıyla Hermione tam karşısındaydı sanki. Parıldayan gözleri onun kadar zeki olduğunu söylüyordu adeta. İsmi @damla olan bu arkadaşı sanki daha önceden tanıyormuş gibi hissetti.
Güzel bir gülümsemeyle "merhaba" diyerek sarılan, boncuk gözleriyle etrafa neşe saçan siyah saçlı arkadaşı görünce içi ısındı. Ama çok tuhaftı, isminin @baycan olduğunu duyduğu anda yine içinde o anlamsız duygu belirdi. Eskiden tanıyormuş hissine kapıldı. Onu bu düşüncelerden uyandıran sakin ses tonuyla, "mucizeler ve güzellikler yolculukta yoldaşımız olsun" diyerek selam veren bakır saçlı arkadaş çok hoş birine benziyordu. İsminin @uzercanan olduğunu duyduğunda yine o esrarengiz duyguya kapıldı Su. Yanılıyor olamazdı. Sanki bir başka âlemde, başka bir dünyada birbirlerini çok iyi tanıyorlardı ama neden hatırlayamıyordu?
Bu gizemli durum yolculuğun sonunda çözülecekti ama henüz onlar bilmiyordu..
Dışarıdaki manzara muhteşemdi. Bir müddet sadece seyrettiler ve her biri kendi hayal dünyasına dalıp gitti. Bu sessizliğe @damla'nın "Kahve içelim mi?" sözü son verdi. Hoş sohbetler eşliğinde kahveler içildi. O sırada @sudefteri'ne, sanki @damla'nın gizli bir amacı varmış gibi geldi. Sorduğu sorularla kahveyi şekerli mi şekersiz mi içtikleriyle o kadar ilgilendi ki sanki bir dedektifti ve çaktırmadan cinayet şüphelilerini sorguluyor gibiydi. Hatta bir ara, "İçinizde kahve çekirdeklerini leblebi şekeri gibi yemeyi seven var mı?" diye bile sordu. 🤷♀️
Sakladığı bir şeyler vardı kesinlikle. Gözleri onun üzerinde olacaktı. 🕵️♀️
Hava karardığında treni dolaşmaya çıktılar.
Yandaki kapıyı tıklattıklarında kapıyı gayet misafirperver bir şekilde sanki kendi evine davet edermiş gibi biri açtı. İsmi @tuba777 olan bu arkadaş hemen sohbete onları da dahil etmek istedi. El yapımı anne kurabiyelerinden ikram etmeyi de ihmal etmedi. Tadına bakanlar parmaklarını yiyeceklerdi resmen. Yaparken içine sevgisini katmış olmalıydı. Rafine şeker yerine hurma ile tatlandırılmış olması en çok @damla'nın hoşuna gitmişti. Cevizli olması da @sudefteri'nin. 😋
O sırada başından geçen bir olayı hararetli şekilde anlatan @mukadder'e kulak kabarttılar. Havanın -15 derecede olduğu, iliklerine kadar soğuğu hissettikleri bir gece ölümle yaşam arasında geçen savaştan öylesine bahsediyordu ki dinleyenler bir film sahnesindeymiş gibi olaya tanıklık ettiler. Neyse ki sonunda umut gemisi kurtuluşları oluyordu.. @baycan "Farkında mısınız bu olay ve insanlar bana hiç de yabancı gelmiyor, siz de benimle aynı fikirde misiniz?" deyince hepsi başlarını salladı. Çok ilginçti ama üzerinde durmadılar.
Kompartmandaki üçüncü yolcu olan @motivationrainn en şirin sesiyle "Okeye dördüncü arar lakin bulamazdık, şimdi dört kişiyiz ama okey takımımız yok. Acaba sizde var mı, varsa bizimle paylaşır mısınız?" deyince, @sudefteri "maalesef yanlarında olmadığını hatta okey oynamasını bile bilmediğini" söyledi. Üzülen @motivationrainn'i dördüncü yolcu olan @oneplanet teskin etmeye çalıştı. "Ta kaç kilometre uzaklıktan sırf bu deneyimi yaşamak için gelmişken; pencereden geceyi aydınlatan dolunayı, yıldızları, güzelim samanyolunu seyredip tefekküre dalmak daha zevkli değil mi?" dedi. Haklıydı. Gözleri önünde hızla doğanın en yalın hâli akıp duruyordu.
Onları bu eşsiz manzarayla baş başa bırakıp diğer vagonlara göz atmaya gitti 7 numaradakiler.
Koridorda ilerlerken @damla, "Dikkat ettiniz mi masada kirli kahve bardakları vardı fakat üç taneydi. Acaba içlerinden hangisi içmemişti?" diye sorduğunda diğerlerinin bunun farkında olmadığına şaşırmıştı. Konuyu değiştirmek için vakit kaybetmeden sıradaki kapıyı çaldı.
İçeriden çok nazik bir beyefendi çıkıp onları karşıladı. Biraz üzgün gibiydi. Zira yolculuğun başından beri bilgisayar karşısında yeni romanını yazmaya çalışmış ama tek bir cümle bile kuramamıştı. Halbuki böyle bir ortama, ilham perilerinin onu yalnız bırakmayacağını umut ederek gelmişti. Kapı çaldığında da belki bir şeyler değişir ümidiyle açmıştı. Karşısında içtenlikle merhaba diyen arkadaşları görünce gülümsedi @muratkbesiroglu ve kendisini tanıttı. Bilim kurgu yazarı olduğunu ve yeni romanına başlamak için tüm koltukları satın alarak bu mekânı tercih ettiğini söyledi. O anda @uzercanan, yeni başlangıçların rengi olan kırmızı bir aksesuar kullanmasını tavsiye etti. Renklerin insan psikolojisine olan etkisinin farkında olan yazar, çantasından kırmızı ipten yapılmış bir bileklik çıkarıp taktı. Kendisini iyi hissetmişti.
@damla ve @sudefteri, "Böyle bir yolculukta sizinle karşılaşacağımızı bilseydik evdeki kitaplarımızı getirip imzalatırdık.." diye hayıflandılar. O anda içinde her şeyin bulunduğu sihirli çantasından dört kitap çıkarıp masaya bıraktı yazar. Bu, zaman yolculuğundan da bahseden son kitabı Öteki Hayat'tı. 🎉
Yeni tanışan arkadaşlar birbirlerine sevinçle sarıldı. @baycan, "Rica etsem benimkini -Semra- olarak imzalar mısınız?" dedi. :)
@damla, yazarın bu jestine bir kahve ile karşılık vermek istedi. Hep birlikte sade kahvelerini yudumlarken @damla'nın düşüncelere daldığını fark etti yine Su..
7 numaradakiler tanışacak yeni insanlar aramaya çıkmışken @muratkbesiroglu ilk sayfasını yarılamıştı bile. İlham perilerine kalben teşekkür etti. 🌸
Yeni insanlarla tanışmak için tam yeni bir kapıyı çalacakken kapı aniden açıldı ve içeriden dört erkek koridora döküldü. Ayaküstü selamlaştıktan sonra ismi @passenger777 olan arkadaş, "Biz de yemekli vagona gidiyorduk, bize eşlik etmek ister misiniz?" diye sordu. @baycan, arkadaşları adına bu teklifi memnuniyetle kabul etti ve hep birlikte yürüdüler.
Çok acıkmışlardı ama neyi seçeceklerini bilmiyorlardı. İsminin @mehmetfix olduğunu söyleyen genç, menüdeki tavuk soteyi görünce hemen onu sipariş etti. "Her gün olsa bıkmadan yiyebileceğim tek lezzet." diyordu. "Ah bir de yanında yeşil mercimekli salata olsaydı." dedi. 🙂
Diğerleri de seçtikleri yiyeceklerle karınlarını doyurduktan sonra "Böyle bir yemeğin üzerine en iyi kahve gider." dedi @damla. O sırada @wagner32 isimli arkadaş, "Biliyor musunuz ben kahveyi bırak çekirdeklerini bile ceplerimde taşırım. Acil durumlarda çok işe yarıyor." dedi.
"Bu kahve çekirdeği de ne ola ki, yoksa bir parola mı?" diye düşündü @sudefteri. 🤷♀️ @wagner32'nin, bu sözleri söylerken @damla'ya manidar bir bakış atması da gözünden kaçmamıştı. Ona da dikkat etmeye karar verdi Su. 🕵️♀️
İçlerindeki en suskunu @incublus'u daldığı düşüncelerden radyoda çalan bir şarkı uyandırdı. Sevgilisi olan @ezgicop'u çok özlediğini ve şu an dinlediklerinin ikisinin şarkısı olduğunu söyledi. @passenger777, "Onun öyle durgun olduğuna bakmayın, bize kendi yazdığı şiirlerini gösterdi. İleride çok ünlü olacak bir şairi şimdiden tanımış olabiliriz." dedi. @uzercanan da en beğendiği şiirini duymak isteyince, ayağa kalkan @incublus sevgilisine yazdığı dizeleri okumaya başladı:
Seninle geçirdiğim her yıl
Ömrüme eklenmiş gibi
Her dakikanın değeri
Seninle ömür gibi
Kapatınca gözlerimi
Sen geliyorsun aklıma
Duramıyorum asla
Bakmadan fotoğraflarına
incublus
Herkes hayran kalmıştı, alkış sesleri yükseldi. Radyoda Herr Mannelig çalmaya başladığında, @wagner32 de kendi Şiiri'nin hayaliyle düşüncelere daldı.. 7 numaradakiler onları bu şiirsel ortamda bırakıp teşekkür ederek ayrıldı. 🙆♀️
Odalarına doğru ilerlerken birbirlerine iyice alışmış olan arkadaşlar, burada oldukları ve tanıştıkları için çok mutlu olduklarını söyledi. Bilet bulmanın neredeyse imkansız olduğu için şanslı saydılar kendilerini. Hepsinin ortak noktası son anda iptal edilen koltukları almış olmalarıydı. Bu onları biraz şaşırtsa da üzerinde pek durmadılar. Kaderin bir cilvesi olarak gördüler.
Saat epey ilerlemiş, biraz da yorgunluk çökmüştü. Odalarına giderken bir kompartmandan gelen kahkaha seslerine kayıtsız kalamadılar. @damla, onları da merak ettiğini söyleyerek kapılarını tıklattı. @dusunenkalpp isimli biri biraz mahcup şekilde karşıladı onları. İçerideki üç erkek, aralarında tatlı atışmalarına devam ediyordu. "Kahkahalarınız koridordan duyuluyordu, biz de merak ettik." dedi @baycan. 🙂
Bunun sebebinin buradaki Karamanlılar olduğunu söyledi @dusunenkalpp. "İsimleri @flsfserkan, @akkann ve @mttok olan arkadaşlar sabahtan beri beynimi yediler. Karaman da Karaman ille de Karaman diye. 🤦♂️
'Bizim oraların dağlarını, yaylalarını, ağaçlarını görsen şöyle güzel böyle güzel' diye anlata anlata bitiremediler. @akkann adlı arkadaş ise, daha önce karşılaştıkları bir ayıyı ve ondan nasıl kaçtıklarını destansı bir şekilde defalarca anlattı." dedi. O sırada diğerleri de söze karıştı. @mttok, "Ama dağ evinde mangal yakarken boz ayıyı yakından görmek müthiş bir deneyimdi." dedi. @flsfserkan, "Bize kahkahalar attıran anıyı bir kez daha anlatsana @dusunenkalpp" dedi. :)
O da kırmadı:
"Bolu Dağları'nda gezintiye çıkan bir tanıdığım, ailesiyle birlikte kocaman bir ayıyla karşı karşıya gelmiş. Hepsi çok korkmuş ama aile reisi olan baba, onları koruma içgüdüsüyle hiç düşünmeden elinde hayali bir tüfek varmış gibi ayıya nişan almış. Dan dan dan dan diye ağzıyla ateş etmeye başlamış. O an ayı bunu gerçek sanarak arkasına bile bakmadan uzaklaşmış." 🙆♂️
dusunenkalpp
Sözlerini bitirdiğinde gülüşmeler duyuldu. İçlerinden biri, "Ayı belki de ne çeşit bir manyaksa bu, ağzıyla ateş ettiğini sanıyor diyerek kaçmıştır." deyince kahkahalar havada uçtu. :D
O sırada çay ikram etmek istedi @flsfserkan. "Tabi bizim oralarda odun ateşinde yaktığımız semaverin çayına benzemez ama..." dedi. @damla, "Çay yerine kahve olsaydı harika olurdu." derken, @sudefteri "Açık ve şekersiz çaya hayır diyemem." dedi.
Elinde kağıt bardaktaki çay ile odalarına doğru ilerlerken Su, "Daha saat çok geç değil, bir şeyler yapalım mı?" dedi. "Bu saate kadar o kadar çok kahve içtik ki hiç uykum yok." dedi @baycan ve planının ne olduğunu sordu. Su, "Yan bölmedeki @tuba777'den duydum, bu gece pijama partisi yapacaklarmış. Neden biz de yapmayalım ki?" deyince kızlar bu fikri beğendi ve odalarına doğru gülümseyerek ilerledi.
15 dakika sonra hepsi hazırdı. Buraya rengarenk pijama ve pofuduk ev terlikleriyle gelmeleri çok tuhaf olsa da gayet eğlenceliydi ortam. Birlikte şarkılar söylediler, dans ettiler, kurtlarını döktüler adeta. Hepsinin meğerse buna ne çok ihtiyacı varmış. 🎶
Kapıları çaldığında gürültüden şikayet edildiklerini sandılar ama korkuları boşunaydı. Çünkü yan komşuları olan @mukadder, elinde kocaman bir paket patlamış mısırla çıkagelmişti. "Korku filmi izlemek istediklerini lakin seçim yapmakta zorlandıklarını, onlara tavsiye edebilecekleri filmleri öğrenmek için geldiğini" söyledi. 7 numaradakiler buna çok sevindi. Hemen akıllarına ilk gelen filmleri söylediler. Ruhlar Bölgesi, Annabelle, Korku Seansı, Ölüm Sessizliği, Halka vs derken bu gergin ve korkutucu havayı @damla dağıttı. Yanında getirdiği, kendi imalatı olan rafine şekersiz Bezelyeli Çikolata Topları'ndan ikram etti. Herkes çok beğendi ve tarifini istedi. :p
@mukadder, "Paylaşmak güzel şey, burada tıpkı apartmandaki komşular gibi olduk." derken elinde bir tabak Bezelyeli Çikolata Toplarıyla arkadaşlarının yanına döndü.
@sudefteri'nin aklına Agatha Christie'nin meşhur romanı Doğu Ekspresinde Cinayet geldiğini söyledi. Trende bir cinayet işleniyor ve tesadüfen orada olan dedektif Poirot da olayı çözmeye çalışıyordu. "Şu an burada olmamız sizce de tesadüf mü?" dedi. @uzercanan, "Aylardır bilet bulamıyordum, sadece birkaç gün kala iptal edilen bir koltuğu şansım yaver gittiği için alabildim." dedi. Aynı anda diğerleri de benzer şeyler yaşadıklarını söyledi. Sanki görünmez bir el tüm yolcuları burada buluşturmuştu. Su, "O zaman işler değişti, aynı yazarın On Küçük Zenci romanına döndü bu hikâye." deyip devam eder. "Gizli bir el tarafından bir adaya davet edilen insanların içinde bir katil vardır ve kitaptaki şiire uygun olarak cinayetler işlenir.."
Ortama sessizlik hâkim oldu. Bu sessizliği @baycan böldü. "Bu kadar gerilim yeter, zaten mesleğim gereği bu konulara uzak değilim. Hadi komikli bir film açıp biraz eğlenelim." der. 👻
Kızlar ona hak verdi ve patlamış mısırlarını rastgele açtıkları bir komedi filmini izleyerek yediler. 🍿
Gece saat 01.00'i geçmişti, Kayseri'ye varmışlardı artık. Birbirlerine iyi geceler dilemenin vakti çoktan geçmişti. 💤💤💤
Sabahın ilk ışıkları trenin camından içeriye yansırken tıpkı beşiğindeki bir bebek kadar masumca uyuyordu 7 numara sakinleri. Bir müddet sonra @sudefteri gözlerini açtı. Gece gördüğü rüyanın etkisinden ayılamamış görünüyordu hâlâ. Yanı başında duran sudan bir yudum aldı ve yatağında oturup düşüncelere daldı. O sırada @damla da uyanmış, ilk saniyelerde nerede olduğunu idrak edememişti henüz. Kendisine gelmesi için acilen kahveye ihtiyacı vardı. @sudefteri'nin de uyandığını görünce sessizce "Günaydın, kahve ister misin?" dedi. Su, "Şekerli bir kahveye hayır diyemem, belki kendime gelirim." diye yanıtladı. O sırada @damla'nın, bu cevabı duyduğunda kendisine hayretle baktığını fark etmemişti Su. @damla, yapmış olduğu kahve analizlerini düşünüp bir sonuca varmanın imkansız olduğuna kanaat getirmişti ama yine de umutluydu..
O sırada tüm yolcular uyanmıştı. Yukarıdaki ranzada yatan @baycan odaya göz gezdirirken şaşkınlıkla bağırdı. "Yerdeki kağıdı gördünüz mü? Gece orada olmadığına yemin edebilirim." deyince hepsi birden kapının altından atılmış gibi duran kağıda baktılar.
Çizgisiz bir defterden öylesine yırtılmış bir sayfanın ortasına pembe simli kalemle yazılmış metne, şaşkınlıkla bakıyordu dört arkadaş.
Ani Harabesi'ne yolun düşsün
Kovan daki bilginin anahtarı
Eski kilisedeki geçitte saklı
Okuyunca şaşkınlık sırası bu kez @sudefteri'ndeydi. Gece boyunca defalarca gördüğü rüya gözlerinin önündeydi sanki. Hisleri çok kuvvetliydi, düşlerinde gördükleri bir bir gerçekleşirdi mutlaka. Şimdi daha net anlayabiliyordu. Yıllar önceki ziyaretinde kapalı olan küçük siyah kapıyı zorlamasına rağmen açamamıştı ama rüyasında kapı kendiliğinden ardına kadar açılıyordu. Sanki içinden bir ses oraya çağırıyordu. Kasvetli bir ortamdı, şu mektup olayı olmasaydı kesinlikle gitmeyi düşünmüyordu ama artık duramazdı.
Kızlara anlattı her şeyi. Hiç düşünmeden hep birlikte bu maceraya atılmaya karar verdiler. Daha önlerinde 13 saat sürecek yolculukları vardı. Plan yapmaya yeter de artardı bile.. 🗝
