‘Stres’ günümüzde bulunduğumuz toplum içinde bu kelimeyi duyunca aklımızda hep olumsuz düşünceler canlanıyor. Halbuki hayatımızda dozunda bir stres bizi gerek eğitim hayatımızda gerekse iş hayatımızda başarıya iten bir motive edici bir güçtür. Ama burada anahtar kelime ‘dozunda’. Hayattaki her şey gibi stresinde aşırısı insanın sağlığına ve sosyal yaşantısına zararlı.
Öncelikle sterisin ne olduğunu kabaca bir anlayalım.
Stres bir canlının günlük hayatında yaşadığı ve karşısına çıkan olaylar sonucunda ruhsal ve bedensel olarak zorlanması, bu zorlanma sonucu ortaya çıkan ruhsal ve fiziksel zorlanmalardır diye özetleyebiliriz.
Canlılar dedim çünkü stresi sadece insanlar yaşamaz. Hayvanlar hatta bitkiler bile stres yaşayarak hastalanabilir daha da kötüsü ölebilirler.
Duyduğumda beni çok şaşırtan bir bilgiyi sizinle paylaşmak isterim:
Yapılan bir deneyde aynı fiziksel ortam koşullarında aynı tür iki bitkiden birisine her gün güzel sözler söylenirken diğer bitkiye ise her gün bağırarak kötü sözler söylenmiştir. Ve bir süre sonra görülmüş ki, güzel sözler söylenen bitki çiçek açarken kötü sözler söylenen bitki kuruyup ölmüş.
Günlük hayatımızda bizi strese sokacak bir sürü unsur var. Bunlar kalabalıklar, okul, çalışma temposu, hayattaki koşuşturma, ailevi sorunlar, yalnızlık ve gençlerde en çok yaşanan gelecek kaygısı. He birde hiç yoktan kendimize dert ettiğimiz konular var tabi. Üst komşunun arabayı yamuk park etmesi, çöplerin geç toplanması, hatta ses yüksekliğinin 27 de kalması bile olabiliyor.
Stresin belli başlı belirtileri vardır. Bunlar:
-Baş ağrısı
-Bir anda soğuk terler dökme
-İştah kaçıklık veya aşırı yeme isteği
-Ani sinirlenmeler ve parlamalar
-Ve hepimizin hayatında eminim ki birçok kez yaşadığı bir anda gelen mide bulantıları
Stresin bitkilerdeki etkisini gördük. Peki ya insanlara olan etkisi??
Aslında stresliyken yaşadığımız bir sıkıntı diğerini doğurur. Bir nevi zincirleme reaksiyon gibi. Stresli bir beyin yaptığı işe adapte olmakta zorlanır, konsantrasyon problemleri yaşar. Bu problemler zamanla işinize yansır ve iş hayatınız kötüye gitmeye başlar. İş hayatınız kötü gitmeye başladıkça bu sefer eve sinirli dönmeye başlarsınız. Bu da evde, belki de sizin işten eve dönmenizi dört gözle bekleyen eşinize ve çocuğunuza belki anne, babanıza ilgi göstermenize engel olur. İş hayatınız kötü giderken birde ailevi problemler çıktı ve bu sizi git gide boğmaya başladı. Vücudunuzda sürekli bir ağırlık bir baskı hissediyorsunuz. Yatağınızdan dışarı çıkmak istemiyor, hiçbir şey yapmak istemiyorsunuz ki bu işleri daha da kötüleştiriyor. Kafanızı dağıtamıyor, sürekli aynı problemleri düşünüp içinde hapsoluyorsunuz. Yüzü gülmeyen agresif bir insana dönüşüyorsunuz ve bu arkadaş ortamınızı da etkiliyor. Problemlerinizi insanlara anlatmadığınız için insanlar sizi anlamıyor ve bu yüzden de size yardım edemiyorlar. Bu kadar sıkıntıyı artık vücudunuz kaldıramaz hale gelip ve sonunda beyin kanaması, kalp krizi ,mide kanaması, inme gibi hastalıklar geçirip iflas ediyor.
Biliyorum çok karamsar bir senaryo oldu ama çevrenize baktığınızda böyle şeyler gerçekten de olmuyor mu ??
Artık yazımızın asıl konusuna gelelim. Hayatımızdaki bu aşırı stresi nasıl bizi motive eden itici güce çeviriyorum? Bu stresten nasıl kurtuluyorum?
-Spor yapmak
-Dengeli beslenmek
-Pozitif düşünmek
Bunlar herkesin her yerden bulabileceği tavsiyeler. Gelelim benim stresten arınma yöntemlerime.
*Sizi dinlediğiniz zaman en iyi hissettiren şarkıları belirleyin, kulaklıklarınızı takın ve sadece yürüyün. Hiçbir şey düşünmeden nereye olduğunu umursamadan sadece yürüyün.
*Eğer hava durumu müsaitse ve deniz kenarında yaşıyorsanız denize yoksa havuza gidin ama sessiz saatlerde. Ve kendinizi suya bırakın. Su vücudunuzdaki negatif enerjiyi alıp sizi rahatlatacaktır.
*Gerçekten bardağa dolu tarafından bakın ve bazı durumlarda Polyannacılık oynayın. İnanın işe yarıyor.
*Extreme sporlar yapın. Adrenalini tadın. Gerçek bir deşarj yöntemi.
Geçen yıl Fırtına Deresinde rafting ve zipline yaparken
Bunlar benim yapmaktan hoşlandığım şeyler sende kendininkileri bul ve şu stresten kurtul artık.
[Cointurk 20. Projesi]tavsiyesi:Bir ütopya kursak nasıl olurdu.