mahfi

Eugène Delacroix Sade döşenmiş bir evdi burası. Yaşamak için ne gerekiyorsa hepsi vardı. Giriş kapısına doğru bakan, oturdukça yaylarından ses çıkartan çekyat, ona yavru kedinin sırnaşmasıyla sarılan üçayaklı

Svetlana Eremina Naber lan Kaypakçı! İyidir lan Kerkenez, senin vaziyet nasıl? Bayır aşağı, boş fıçı be! Desene bugün de hastayız. Ne demek yengen! Benim arkadaşım aç kalır mı be, kalk hadi! Nereye oğlum,

Rufus2601 Bugün hikâye ya da öykü olmasın, bugün bir kalp olsun, bir beden olsun bir de ruh olsun bir de ben. Bugün, onlarla olan sohbetimin ufak tınıları yankılansın. Bir kâğıt parçasının kesiği ve Neşet

Michael Gaida "Evet, arkadaşlar, bugün üniversitedeki ilk seneniz ve sizler ileride çok iyi birer öğretmen, çok iyi birer yazar olacaksınız. Size bugün güzel bir ödev veriyorum. Sizi zorlamayacak

Frank Winkler Hava karanlık yine, ufuk çizgisi bile gözükmüyor. Şu binalar yok mu? Lanet etsem az herhâlde… Sırtımdaki ağrılar her geçen gün artıyor, eşyalarım eskiyor, elbiselerim yıpranıyor, benim bile

Resim Hayaller, hayallerimi geçe çıktım bugün yola, sabahın ne o mübarek ufkuna kalabildim ne de hayır duasıyla başlayabildim güne. Sessizliğimde, varlığımda olmadı bugün, kimsesizlik bile kimliğe bürünmüşken,

"Seçimleri kim alır bu sefer Üstat, ne düşünüyorsun?" Ağır ve sakin tavırlarıyla tanınırdı Mecnun, asla kimseye laf atmaz, kimsenin de kalbini kıracak şekilde siyasi söylemlere girmezdi. Sevmezdi

Çocukluk hislerimin varlığında oldu bütün her şey. Anlam veremediğim zaman dilimlerinin en ücra köşesinden çıktı. Kimsesizlik ve sessizlikti o zaman tek dostum. Toz duman olmuş havanın içerisinde saklanarak