EDEBİYATIN İLHAM KAYNAĞI TOMRİS UYAR

TOMRİS UYAR/GEDİK

tomris-uyar-620x400.jpg
Kaynak

Tomris GEDİK, diğer bir adıyla, Turgut Uyar'la evli olduğundan aldığı soyadıyla Tomris Uyar. Edebiyata ilgi duyan bir aileye tanrı tarafından armağan edildi. Babası bir şairdi. Annesi de çeviriler yapıyordu. Tomris, edebiyatımızda bir öykü yazarı olarak yerini almıştır. Çoğu insan onu aşklarıyla tanır; fakat o Türk edebiyatına kazandırdığı başarı abidesi öykülerinin alevlenmesini Arnavut Kız Koleji'ndeki öğrencilik yıllarında yaşadı. Kolejden sonra Gazetecilik Enstitüsü'nü bitirdi ve çeviri denemelerine başladı. Bunu yazacağı öykülere hazırlık mahiyetinde bir iş olarak görüyordu.

6f920b1db4d49a0618c6f43ea4f4940d.jpg
Kaynak

Hayatının devamında edebiyatımızın nadide öykü yazarı Tomris UYAR, Papirüs dergisinin kuruculuğunu üstlendi. Yeni Dergi, Varlık ve Soyut'ta da eleştiri, kitap tanıtım yazıları ve denemeler yayımladı. Uyar'ın 10 öykü derlemesinden Yürekte Bukağı ile 1979, Yaza Yolculuk ile de 1986 Sait Faik Hikâye Armağanı'nı aldı. 60 adeti geçen çeviri sahibidir aynı zamanda.

880e5a710ccbc4d3c1d138b87ed5cd7b.jpg
Kaynak

Böylece Tomris UYAR, edebiyatımızın en önemli kadınlarından biri olarak okurun kalbinde yer edindi.

Bunca insan içinde 4 kişi vardır ki bunların kalbinde bambaşka teşkil etmişti Tomris. Öyle ki bu 4 adam gibi adam, Uyar'la tanıştıktan sonra yazdıkları eserlerde ondan izler belirtmeden edemediler. Çünkü Tomris Uyar, onlar için gerçek bir ilham kaynağı idi. Bu adamların edebiyatımızdaki aslan gibi duruşları ile ilişkilendirecek olursak Tomris'in kendi yazdıkları dışında kendisine yazılanlarla da edebiyatımıza büyük kaynak oluşturduğunu görürüz. Bundandır ki ona 'edebiyatın ilham kaynağı' derler.

--1712714.jpg
Kaynak

Bir insanın sizin için şiirler, şarkılar, romanlar yazdığını veya bir eserini size ithaf ettiğini bir düşünün...

Şimdi siz sevgili okurlarıma bu adamların Tomris Uyar'la olan ilişkilerinden biraz söz etmek istiyorum.

Ülkü TAMER

Tamer, ve Uyar kolej yıllarına dayanan bir ortak geçmişe sahiptir. Şair ve gazeteci Ülkü Tamer ve öykü aşkıyla kavrulan Tomris Gedik, bu iki genç, tanışmalarından kısa bir süre sonra evlenirler. Tomris Tamer'dir artık güzelleri güzeli genç kız. Kendisine ait olan ilk çeviri Tagore'den ''Şeker Bebek'' adlı çeviri eserini bu dönemde tamamlar.

sair_ulku_tamer_hayatini_kaybetti_h99567_224a6.jpg
Kaynak

Tomris ve Ülkü'nün evliliği yürek burkan bir olay ile ani ve yaralayıcı bir biçimde biter. Bu eşlerin Ekin adını koydukları bir kızları olur ve birkaç aylıkken sütten boğulur. Bu acı olaydan sonra Tomris ve Ülkü ayrılırlar.

ulku-tamer-1958.jpg
Kaynak

Cemal SÜREYA

Süreya evliydi, Tomris de evliydi tanıştıklarında. Türk edebiyatının en verimli aşkını yaşayan ikilinin birbiri için eşlerinden ayrıldığı söyleniyor. Beraber geçirdikleri üç yılı Cemal Süreya her biri diğerinden güzel aşk şiiirleri ile doldurdu Tomris'ten esinlenerek.

587359d44967830b8c4340ef.png
Kaynak

Ay ışığında oturduk
Bileğinden öptüm seni
Sonra ayakta öptüm
Dudağından öptüm seni
Kapı aralığında öptüm
Soluğundan öptüm seni
Bahçede çocuklar vardı
Çocuğundan öptüm seni
Evime götürdüm yatağımda
Kasığından öptüm seni
Başka evlerde karşılaştık
İliğinden öptüm seni
En sonunda caddelere çıkardım
Kaynağından öptüm seni

Cemal Süreya

Bu şiirle Tomris Uyarın nasıl bir ilham perisi olduğunu görmüş olduk.

Hatta, Süreya işte böyle onursuzluğunu bile belirtmişti.

Bj2fhg0IgAADHlT.jpg
Kaynak

Cemal Süreya, Tomris Uyarın aslında asla sahip olunamayacak bir kadın olduğunu düşünürdü. Gelin bunu Tomris'in ağzından okuyalım:

Beni bıraktı ama rahat edemedi. Ona göre bana sahip olunamazdı. 'Senden ayrıldığım anda, senin hakkında, hikâyen hakkında sevdiğimi belirtecek hiçbir şey söylemeyeceğim, benim ağzımdan kimse duymayacak' dedi ve doğrusu hiç yazmadı.

cemal-sureya-artmanik-1.jpg
Kaynak

Şahsiyet Rötarı

Her akşam işten çıkıp şıp diye eve damlıyordu Cemal Süreya. Bir gün Tomris Uyar, 'biraz gez dolaş arkadaşlarınla falan buluş' dedi. Ertesi gün geç geldi Cemal Süreya, daha ertesi gün de, hep geç geldi. Bu akşamlardan birinde, örtü silkelemek için pencereyi açan Tomris, apartmanın girişinde oturan Cemal’i gördü ve gerçek ortaya çıktı. Her akşam iş çıkışı eve geliyor ama aşağıda oturup ‘gecikiyordu’ Cemal Süreya… Tomris Uyar tarafından durumun adı derhal kondu: Şahsiyet Rötarı…

Edip Cansever

Edip Cansever'in Tomris'e olan hayranlığını herkes bilir. Cansever Her Mart ayının 15. gününde bir şiir yayımlayarak ona olan hayranlığını yıllarca anlatmıştır. O tarih, Tomris Uyar'ın doğum günü tarihidir.

edipcansever2.jpg
Kaynak

Ben seni uzun bir yolda yürürken görmedim ki hiç
Yağmurlar altında gördüm, kadeh tutarken gördüm de
Bir kıyıya bakarken, bakarkenki ağlayan yüzünle
Ve yarışırsa ancak Monet'nin
Kadınlarına yaraşan giysilerinle
Gördüm de
Ben seni uzun bir yolda yürürken görmedim ki hiç.
Öyle kısaydı ki adımların, diyelim bir yaz tatilinde
Bir otel kapısının önünde, tahta bir köprünün üstünde
Bir demet çiçekle paslanmış bir kedi arasında
Öyle kısaydı ki adımların
Şöyle bir bardak yıkayışının vaktiyle
Ölçülür ve denk düşerdi ancak
Ben seni uzun bir yolda yürürken görmedim ki hiç.
Yok bir yanıtın ''nereye'' diyenlere
Bir buz titreşimi gibi sallantılı ve şaşkın
Ve çabuk bir merhaban vardır bir yerden gelenlere
O bir yerler ki, diyelim çok uzak olsun
Sen gelmiş gibisindir oralardan, otobüslerden
Yollardan, deniz üstlerinden topladığın gülüşlerle
Ben seni uzun bir yolda yürürken görmedim ki hiç.
Seni görünce dünyayı dolaşıyor insan sanki
Hani Etiler'den Hisar'a insek bile
Bir küçük yaşındasın, boyanmış taranmışsın
Çok yaşında her zamanki çocuksun gene
Ben seni uzun bir yolda yürürken görmedim ki hiç.
Mart ayında patlıcan, ağustosta karnabahar
Mutfağın mutfak olalı böyle
Bir adın vardı senin, Tomris Uyar'dı
Adını yenile bu yıl, ama bak Tomris Uyar olsun gene
Ben bu kış öyle üşüdüm ki sorma
Oysa güneş pek batmadı senin evinde
Söyle
Ben seni uzun bir yolda yürürken gördüm müydü hiç.

Edip Cansever

21479861_132844180672380_4630861595705081856_n.jpg
Kaynak

Tomris Uyar'ın Edip Cansever için şu söyledikleri bilinir:

Sevgililik ya da aşk duygusu zamanla yara alabiliyor, örselenebiliyor, bitebiliyor. Bitmeyen tek aşkın gerçek ve lirik bir dostluk olduğunu Edip Cansever öğretti bana.

Zamanında boğazda denize sıfır meyhanelerde Tomris ve Cansever'i göz göze rakı içerken gören edebiyat meraklısı bir gazeteci, Tomris Uyar bir an evvel sevdiklerinin yanına erişmek için bu kadar çok içiyor, diye düşünmeden duramamıştır.

Edip Cansever bir peçeteye yazdığı şu dizeyi insanlar okusun diye adeta halka arz etmiştir:

Tomris rakıyı çok severdi, bense onu...

hic-siir-yazmadigi-halde-ikinci-yeninin-olmazsa-olmazi-listelist-listelist-960x472.jpg
Kaynak

tomris-edip.jpg
Kaynak

tomris-uyar.jpg
Kaynak

Tomris Uyar'ın ilk öyküsü olan 'Suya Yazılı'yı bitirdiği tarih 1967 idi. Bu eserin tek kopyası vardı ve o da bir yangında yandı. Yangın Cemal Süreya ile birlikte kurdukları Papirüs dergisinde çıkmıştı. O dosyayı bir daha yazmayı düşünmedi. Öyle pişman ve üzüntü duyup uğraş verecek bir yapısı yoktu. Rahat bir kişiliği vardı.

Yaptığı işi çok ciddiye alan insanlar için üzülürüm. Bir şeyi ciddi yapan bir insanın bir de kişisel bir ağırlık taşıması gerekmez

Tomris Uyar

Böyle düşünürdü işte. Geriye 1965'te çıkardığı Türk Dili dergisinde yayımlanan ''Kristin'' isminde bir öyküsü kaldı. Dos Passos'a ait ''USA'' çevirisini de yeniden yazmak için uğraşmadı.

Turgut Uyar

Turgut Uyar karısından ayrılmış. 62 senesinde Tomris'le karşılaşır; fakat ilişkileri 66'da başlar. Yer, Ankara.

Tomris Uyar, Turgut Uyar'la tanışmalarını şöyle anlatıyor:

1966 yılında ben zaten Cemal Süreya’dan ayrılmak üzereydim. O da eşinden ayrılmıştı. İstanbul’a gelmişti çocuklarıyla. Burada tanıştık. Asıl tanışmamız herhalde o, çünkü o zaman daha bir yakın oturup konuşma fırsatını bulduk ve mektuplaşmaya başladık. Bu mektuplar önce sadece şiir üzerine mektuplardı. Hâlâ duruyor bende. Genellikle onun şiir üzerine düşünceleri, benim onun şiirleri üzerine düşüncelerim… Ve anladığım kadarıyla çok sıkışık bir dönem geçiriyordu. Yani evlilik hayatında bir süredir yaşadığı tedirginlik ve uyumsuzluk şiirini de etkilemişti, yedi yıldır şiir yazmıyordu. Esin periliği olarak ifade etmek istemiyorum ama herhalde çok konuştuğum, çok dürttüğüm, yazmasını çok rica ettiğim için diyeyim, yavaş yavaş şiir yazma isteği yeniden doğdu.

Tomris Uyar

tomris-uyar-turgut.jpg
Kaynak

uyarlar.jpg
Kaynak

Tomris Uyar, Turgut Uyarın hayatının merkezi olmuştu. En uzun ilişkiyi ikisi yaşamıştı ve böyle bir odak noktası olmak Tomris Uyar'ı sıkıyor ve yoruyordu.

Bir ara ben onun dünyaya açılan penceresi olmaktan da öte bir şeydim, bir parçası gibiydim. Ve kendimi bir parçası gibi hissettiğim için de sıkılıyordum tabii…

Tomris Uyar

55eb560ef018fbb8f8bab586.jpg
Kaynak

Turgut, her an elinden kaçıracakmış gibi gereksiz bir kaygıyla yıpranacak; ben de hiçbir rekabetin söz konusu olmadığı bir alanda, boyuna birinci seçilmekten yorulacaktım.

Tomris Uyar

fft31_mf6522698.jpg
Kaynak

Herkes seni sen zanneder.
Senin sen olmadığını bile bilmeden,
Sen bile
Seni ben geçerken
Derim ki,
Saati sorduklarında;
Onu ”O” geçiyordur
Kimse anlam veremez.
Tamir ettirmedin gitti derler şu saati.
Ettirmek istiyor musun demezler.
Bir bozuk saattir yüreğim, hep sende durur.
Zamanı durdururum yüreğimde,
Sensiz geçtiği için,
Akrep yelkovana küskündür.
Şu bozuk saat çalışsa benim için ölümdür.
Bil ki akrep yelkovanı geçerse,
Atan bu yüreğim durur.
Bırak bozuk kalsın, hiç değilse
Bir bozuk saattir yüreğim, hep sende durur.

Turgut Uyar

H2
H3
H4
3 columns
2 columns
1 column
20 Comments
Ecency