This content was deleted by the author. You can see it from Blockchain History logs.

Bonobo ve Ateist - [Kitap Alıntıları -2]

Kuzeyli kardeşlerimiz (Homo Neanderthalensis) ölülerini gömerlerdi, alet yapımında ustaydılar, ateş yakar, erken insanlar gibi cılız türlere kol kanat gererlerdi. Fosil kayıtları, cüce, felç ya da çiğneme bozukluğu olan bireylerin erişkin yaşa gelene kadar hayatta kaldığını gösteriyor. Zayıfların, sakatların, zeka geriliği olanların ve yük gibi görünen başkarın hayatta kalması, paleontologlar tarafından şefkatin evriminde bir kilometre taşı addediliyor.

İnsanın maymunlardan geldiğini 1809'da ilk öne süren Fransız doğabilimci Jean-Baptiste Lamarck'tı. Lamarck kuramına göre edililen özellikler sonraki nesillere aktarılabilirdi. Darwin bu konuya temas etmeden çok önce Lamarck, insanın quadrumanal (dört-elli) bir primattan türediğini tahmin etmişti.Lamarck bu cüretinin bedelini ağır ödedi. O kadar çok düşman kazandı ki yoksulluk içinde öldü ve Academie des Sciences önünde okunmuş en alaycı ve aşağılayıcı cenaze konuşmalarından biriyle ağırlandı.

"Bütün hayvanlar rekabetçidir ve sadece belli koşullar altında işbirliği yapar."

Çoğu şempanze cinayeti sınır kavgaları sırasında işlendiği gözlemlenmiştir. Oysa bonobolar sınırlarda sevişir. Komşularına dostça davranmayabilirler ama bir kavga başladıktan kısa süre sonra dişilerin erkeklerle çiftleşmek ya da başka bir dişilerin üzerine çıkmak için karşı tarafa koştuğu görüşmüştür.Aynı anda hem sevişmek hem de savaşmak olmayacağından sahne hemen sosyalleşmeye döner. Bu raporlar 1990'larda vahşi bonobolarla en uzun süre çalışmış bilim insanı japon Takayoshi Kano tarafından yazılmıştır. "Önce çok gerilimli başlar, bağırır ve birbirlerini kovalarlar ama sonra sakinleşirler ve iki topluluğun üyeleri arasında sevişme başlar."

"Bir insana, daha önce zerre kadar kafa yormadığı bir konuda aklın yolunun bir olduğunu göstermeye çalışmak nafiledir."

"Din olmasaydı ahlakımız olmazdı diyenlere çok güzel bir örnek"

Maalesef buna arkeolojik kanıtlarla son verilmiştir. Ahlak kavramı bilinen en eski din kültüründen binlerce yıl önce ortaya çıkmış ve evrimleşmiştir. Yani yukarıdaki önerme ne yazık ki bir safsatadır.

Azalea, trisomik bir rhesus şebeğiydi. (Tıpkı insanlardaki down sendromu gibi) Kromozomlarının 3 kopyası vardı. Hem motor gelişim, hemde sosyal anlamda ciddi bir gerileme sorunu vardı. Alfa erkeğini tehdit etme gibi akla hayale gelmeyecek davranışlar sergilerdi. Rhesus şebekleri kuralları çiğneyenleri cezalandırmak hızlıdırlar fakat sanki azalea ne yapsa, onun durumunu anlamışlar gibi her seferinde yakayı kurtarırdı. Biz insan gözlemciler çok tatlı olduğu için azaleayı severdik. Zaten üç yaşına geldiğinde eceliyle öldü.

Bir de japon alplerinde yaşayan mozu vardı. Mozu zar, zor yürür ve kesinlikle tırmanamazdı çünkü doğuştan elleri ve ayakları yoktu.Mozu diğer mayunlar tarafından o kadar kabullenilmişti ki uzun süre hayatına devam etmiş 5 tane çocuk doğurmuştu.

Frans De Waal - Bonobo ve Ateist