Konuşmalar - 2

Yaşadıklarımız, hayattan ders almayı öğretir sanırdık lakin aslında yaşadıklarımız sadece daha iyi sövebilme yeteneğini kazanım sürecinin uygulama aşamasından ibaretti.
Kelimelerimiz, duygularımız ve tüm bildiklerimiz bizlere işaret edilen yere değil de, işaret eden parmağa baktığımız için böyle saçma sapan halde.
Şarkılar söyledik, yazdık, çizdik ve geriye anılar bıraktık sandık lakin küllerimizi savuran yellerle ardımızda lağım kusmuğu isimler bıraktık.
Ben olabilmek için, bizlerin katlini vacip kılan tüm değerleri, bıyık altından tebessümle tasvip ettik. Gölgelerini bile taşıyamayan suretsiz yığınlar olmak bugünün değil, bu çağın da değil, bu ismi taşıyan herkesin mi sorunuydu?

Peki soruyorum sizlere;
"Arşa ve hatta ötesine ulaşırken köklerimizle zehirlediğimiz bu toprakta, nasıl açacak o asırlardır düşünü kurduğumuz çiçekler?"

H2
H3
H4
3 columns
2 columns
1 column
3 Comments
Ecency