Öne Çıkan Edebiyat Etiketi Yazıları #5

Steemit'te #tr başta olmak şartı ile #edebiyat etiketinin kullanıldığı Türkçe yazıları karşılıksız desteklemeye devam ediyoruz. @trproje çatısı altında @hosgeldin ekibi küratörleri tarafından manuel olarak incelenen yazılar @trproje, @edebiyat, @gezi, @trliste kürasyon kuyruğu ile @c-squared ve kürasyon kuyruğu tarafından oylanır.


Öne Çıkan Edebiyat Etiketi Yazıları

Düşünelim Köşesi - Hepimiz farklı zamanlarda mı yaşıyoruz?


Resim kaynağı

Uzun yıllarıdır Albert Einstein, Stephan Hawking gibi daha bir çok ünlü fizikçinin ve diğer bilim dallarında uzman olan bilim insanlarının üzerinde çalıştığı, çalışmaya devam ettiği izafiyet ve zaman kavramları, insanlığın üzerinde tüyler ürpertici etkiler bırakıyor. Yapılan deneyler ve alınan sonuçlar; bu sonuçların insan beyninde oluşturduğu fırtınalar sürekli; ama sürekli konuşuluyor.

Bloğunda 'Düşünelim Köşesi' oluşturan @berfuece, "Hepimiz farklı zamanlarda mı yaşıyoruz?" sorusunu sorarak okurunu düşünmeye davet ediyor. Satır aralarından uzun zamandır bu konularda araştırmacı bir tutum sergileyen @berfuece, Schrodinger’in Kedisi Deneyi hakkında fikir yürüttüğü şu paragrafta beyinlerde duman oluyor. :)

Schrodinger’in kedisi ölmüş olabilirdi. Yaşıyor da olabilirdi. Gözlemlenmediği sürece aynı anda her ikisiydi. Gözlemlendiği an ise bildiğimiz hali aslında tam da şu ana değil geçmişe ait bir bilgi olacaktı. (Hani şu ışığın gözümüze yansıması, bizim algılamamız falan filan süreçlerinden kaynaklı) Özetle, biz hep geçmişi bilerek yaşayan canlılar olmuşuz meğer. Gerçek hayatı gecikmeli yaşıyoruz. Oyunlarda "lag var" diye çıkan haberler aslında gerçek hayatta var.

berfuece

Tam da buradayken Rafadan Tayfa'nın 'Kelebek Etkisi' bölümü de yayınlanmaya başlayınca, "acabağa?" dedim.

Neden-sonuç ilişkisini biliriz ve her şeyin nedenini sorgulayabiliriz. Geçmişe yolculuk, gelecekten günümüze yolculuk gibi bir sürü bilgiç cümle, fikir ve bağdaştırma kuran biz insanlar geçmiş zamanın şimdiki zaman üzerinde etkili olduğuna neden-sonuç ilişkisi bağlamında inanıyoruz da gelecek zamanın şimdiki zaman üzerinde etkili olabileceği fikrine inanmak istemiyoruz.

Benim inceleme için bu yazıyı seçmem ve gün içinde bir sürü farklı şeyle uğraşıp, yazıp, çizdikten sonra kalkıp tam da benzer bir konu üzerine hazırlanmış bir çizgi filmin yayınlanacağı zaman yazıyı yazmaya başlamam?..

Gözümüzün gördüğünü bile sorgulamayı düşündüren ve yazdıklarında insanları okumaya ve araştırmaya teşvik eden yazarımız @berfuece'nin yazısını okumak ve diğer yazılarını inceleyip kendisine destek olmak için profilini gezebilirsiniz.


ss.jpg


Loop'ta Ne Var ? - Kulkid , Spin



Octobre

Bu hafta yine müzik temelli bir post görüyoruz. Bu kez bir Fars müziği hayranı olarak benim kalbimi çalan @octobre oldu. Kalbimi teslim ettim de diyebilirim. Bloğunda düzenli olarak müzik önerileri paylaşan @octobre, Loop'tan bir Kulkid çıkarıyor ve 1930'lu yıllarda yazılan bir Mehmed İkbâl şiirinin bestesiyle Spin, diyor.

Bende de olay döngüsellik son zamanlarda. Bitişlere gebe kalacağı bariz olan yeni "başlangıçlar"ımda, kendi bireysel hikayemin döngülerine kapılıyorum, gayri ihtiyari. Kendi bireysel varoluşuna müziği eklemlendirmiş biri olarak; döngülerinde geçmiş nice "son"larımın , geçmiş nice "başlangıç"larımın tatlı tınılarını yad etmek , şahsi bir anma niteliği taşıyor, kaçınılmaz olarak.
Octobre

Geniş Fars kültürünün etkisiyle farsça hakkında kurduğu şu cümle @octobre yazarımızı çok hoş ele veriyor: "Dinsel olmayan maneviyatımın dilsel sembolizmine tekabül ediyor bu dil. Farsçaya özel bir ilgisi olan @octobre'nin şairane bir üslupla yazdığı yazılarını okumak isteyeceksiniz. Bunun için Profilini ziyaret etmenizi öneririm.

Dinlemek istersiniz diye Spin'i şuraya bırakıyorum.


ss.jpg


Söyleyin memleketten bir haber mi var?



Resim kaynağı

Ruhumu eritip de kalıpta dondurmuşlar;
Onu İstanbul diye toprağa kondurmuşlar.
İçimde tüten bir şey; hava, renk, eda, iklim;
O benim, zaman, mekan aşıp geçmiş sevgilim.
Necip Fazıl Kısakürek / Canım İstanbul

İstanbul deyince insanların şöyle bir iç çektiğini görmüşümdür çoğu zaman. Dertlenirler. Ayak basan her nefer için ayrı bir hissiyat kaynağı olmuştur. İlhan Berk'e, Cahit Sıtkı'ya, Orhan Veli'ye, Yahya Kemal'e, Sunay Akın'a, Bedri Rahmi'ye ve daha nicelerine şiir yazdıran İstanbul değil mi @steinhammer'a da şu sözleri söyleten:

Eh be İstanbul neden bu kadar güzelsin diyorum kendi kendime. Ne zaman aşkımı ilan etsem sana cezalandırdın beni diyorum. Kaşlarımın arasında bir uyuşma hissediyorum, parmak uçlarım soğuk. Alt dişlerim sızlıyor çenemi sıkmaktan.
steinhammer


Bu hafta İstanbul'a olan sevgisini mektuplarından notlar aktararak bizi bloğuna misafir eden @steinhammer, İstanbul hakkındaki içten düşüncelerine yer veriyor. Uzun bir süredir memleket hasreti çeken @steinhammer'ın, özleminin en derin noktasında olduğunu anlıyorum. Kendi objektifinden fotoğraflarına da doyum olmuyor.

Yolculuk esnasında yaşadıklarını ve hissettiklerini bizimle sürekli ve her defasında ayrı bir kalite ve samimiyetle paylaşan #edebiyat ve #gezi yazarımız @steinhammer sizce de okunmayı ve desteği hak etmiyor mu?


ss.jpg


Ölümsüz Aile'nin Âb-ı Hayat Su'yu



Resim kaynağı

Kendi yolunda yanlış gitmek, başkasının yolunda doğru gitmekten iyidir.
Dostoyevski

İnsan, zamanın acımasız, bilinmez ve dolayısıyla ürkütücü hızına rağmen zamana karşı aynı hız ve kararlılıkla ilerlemeyi başarabiliyor. Bunu düşünebilmesine ve düşündüğünü hayata geçirebilmesine borçludur. Düşünmeyi, gerçekleştirmeyi ve geliştirmeyi ise okuyarak, araştırarak; heybeyi doldurarak başarır insan. Kişisel gelişim serüvenine ne kadar hızlı ve kararlı devam ederse o kadar üretken ve o kadar başarılı olur. Kişisel gelişen insanın sonrasında toplumsal gelişime katkı sağlamayı da düşünebilmelidir. Edebi duruşu ile akıllara ve gözlere her defasında ayrı güzel görünmeyi başaran @sudefteri de tüm #edebiyat yazarları gibi kendi yolunda, sırtında heybesi ile kararlılıkla ilerleyen bir yazar.

Ölümsüz Aile'nin Âb-ı Hayat Su'yu başlığı ile yayınladığı yazısında @sudefteri, yaşlanmazlığın; ölümsüzlüğün sırrına ermiş bir ailenin ve o aileyle tanışan bir çocuğun hikayesini işleyen Natalie Babbitt'ın Ölümsüz Aile'yi anlatıyor.

Evet o pınardan çıkan suyu içtikten sonra hiç yaşlanmamışlar ve başlarına kötü şeyler gelmesine rağmen hayatta kalmışlardır. Buna ilk başta sevinseler de insanların, onların cadı olduğunu ve hatta ruhlarını şeytana sattıklarını söyleyerek teker teker uzaklaşmaya başlamaları hiç gelmeyecek sonun başlangıcı olmuştur.
sudefteri

Kitapta Jesse ile Winnie arasında filizlenmeye başlayan aşkın da anlatıldığı Ölümsüz Aile kitabının sinemaya uyarlandığını ve hikâyeyi kitaptan okumanın daha zevkli olduğunu söyleyen @sudefteri filmi izlemeden önce kitabın okunmasını öneriyor. Ben de bu öneriye uyacağım. :) Steemit'te yazıları ve dostane dönütleri ile sevilen @sudefteri profilini ziyaret ederseniz edebiyatın tadına varırsınız, diyeyim.


ss.jpg


Evet. Bu hafta beşincisini yayınladığım inceleme yazılarının ilk bir ayını geçmiş oluyoruz. Öne çıkan #edebiyat etiketi yazıları incelemesini de böyle bitiriyorum. Etikete yazan birbirinden değerli ve güzel yazarlar var. İnceleme için yazısını seçmediğim güzel insanlar, sakın üzülmesin lütfen. Herkese yer veremeye çalışıyorum; fakat okuduğum sırada o anki psikolojime bağlı olarak beni etkileyen yazıları not edip Hoş Geldin Ekibi'nin küratör onayından sonra öncelik veriyorum. Hepinizi seviyorum.

Buraya kadar okuyan sabırlı ve meraklı okurlarıma teşekkür ederek güzel yazıların devamını dilerim. Yazılarını incelediğimiz yazarlara destek olmak için profillerini inceleyebilirsiniz. Bir önceki inceleme yazısını okumak için tıklayabilirsiniz.

Sevgiler.


İçerik @sahinadm tarafından hazırlanmıştır.
Seçilen yazılar Hoş Geldin Ekibi küratörleri tarafından incelenmektedir.


@edebiyat'a destek olmak için aşağıdaki yollardan istediğinizi seçebilirsiniz.

Destekleriniz için teşekkür ederiz.

H2
H3
H4
3 columns
2 columns
1 column
12 Comments
Ecency