Sonbahar geliyor,
Yaz bitti gibi, güneş artık kendini soğuğun kucağına bırakır misali, kendi kabuğuna çekiliyor sanki…
Her mevsim kendi tadında güzel, ondan dolayı ki tadını çıkarmak gerek her bir mevsimin, zamanın, ayazın, sıcağın ve dahi ılığın nefesini çekmek gerek içine, ciğerlerine kadar işlemeli her neyse çektiğin, sıcak, soğuk yada neyse işte…
Yapraklar yeşilken dalında güzel olur bilirsin, ancak sonbahar geldiğinde dalından yavaşça süzülür, dans edercesine inerler aşağı yavaş yavaş ve sonra diğerleri de takip eder birinin yaptığını, anlaşmışçasına boşalırlar dallarından inerler yere, toprağa ve kendi vatanına…
Toprak, sanki yaprakları saklar da, zamanı geldiğinde geldiği yere teslim edecek gibi örter kendi benliğinde dalından düşen her bir yaprağı, saklar kucağında; ana kucağı, kundaktaki bebe ve anne karnında ki cenin misali… bir kış geçer üzerinden, üşümez gibi, donmaz gibi rol yapar adeta, bir bakarsın ki dalına geri dönmüş, meyvelerle öncesinde görüşmüş gibi dalındadır yine, yeşil oluvermiştir…
Kuşlar vardır. Sıcağı seven, sıcakta nefes alabilen… yaz bittiğinde sonbahar geldiğinde, şifrelenmişçesine, bilmişçesine, bildikleri başka topraklara, sıcağın hüküm sürdüğü başka ellere giderler, göç ederler… bu her sene aynıdır. Sonbaharın geldiğini gördüklerinde aynı görevi tekrar ederler. Bıkmadan, usanmadan dahası öf bile demeden…
Sonbahar geliyor…
Kışın bir öncesinde, yazdan da hemen sonra… tıpkı her sene gibi, her yaşanan bir yaş gibi, bu yılda sonbahar geldi. Her mevsim kendinde güzel, yaşayabildiğin kadar, özümseyebildiğin, içine çekebildiğin kadar özel…
Bazen cümleler kurarız, yazın değil de sonbaharda yaparız, ilkbaharda değil de sonbahara erteleriz.. bazen olur, sonra mevsim gelir ve ölmez sağ olur isek oluverir.. yaparız, kendimize yada söz verilene sözünü yerine getirmek için, bazı sözler mevsimseldir. Sonbaharda şahit olmuştur elbet böylesine, dünyanın bir yanında, bir yerinde bir evinde belki de böylesine cümleler vardır. Kurulmuş ve yerine getirilmek üzere bekletilen…
Sonbahar geliyor…
Kış için hazırlık zamanı, odun, kömür almanın vakti geliyor. Kısa kollu bitiyor artık.. odun sobasının üzerinde ekmek kızartma zamanı yaklaşıyor. Hazırlanmalı, karınca misali, taşımalı artık, taşınmalı sonbahara, yaz bitti, artık tatil yapmak, yazlık giymek, sağ olan için başka baharlara…
Saygılarımla…
