red tower / Kızılkule ( EN-TR)

EN

Hello Travellers,

Think of a king. In order to protect a civilization with historical and natural beauties, he risked everything and had a castle built for protection. The foundations of this castle are being laid with the clever art of a master architect, against attacks from both sea and land. This magnificent castle, the like of which we have rarely seen in history, was built under the name "Red Tower" in the Alanya district of Antalya.

Kızılkule, one of the first places to see in Alanya, one of the most important holiday centers of Turkey, is located in Alanya Port. It was established right above Alanya's Cleopatra Beach. It is approximately two hours away from Antalya city center. The castle, which appears as a whole with Alanya's famous Cleopatra Beach, has a much more fascinating and beautiful appearance after the completion of the repair works. Entry fee to Kızılkule, for which Museum Card is valid, is 250 Turkish Liras per person. So, it's around $8. Before entering the castle, I would like to show you all the beauty of Alanya, the sea and the port from its surroundings. The roads consisting of old buildings at the entrance of the castle, the stones surrounding the castle, and the magnificent sea and beach visible through those stones fascinate people.

Kızılkule was built on a sloping land above the beach, approximately 30 meters high. The walls at the bottom were cut symmetrically and combined with rectangular limestones. The column bodies on the sides were built using red bricks. There are more than 50 observation slots on all facades of the tower. For enemies attacking through these gaps, they may have probably used boiling liquid pitch and water to spray them. Despite the magnificent appearance of the building, it has a small, simple entrance and passages made through narrow stone corridors for military purposes. I can say that as I entered, I felt the atmosphere of the doors and corridors that an escaped spy passes through while being taken to the dungeon.

Kızılkule took its name from the red bricks used around the castle. The Tower, which is particularly eye-catching with its color and architecture, has an octagonal-round structure. Kızılkule has five floors in total, including the ground floor, first floor, mezzanine floor, open floor and terrace floor. Although the tower has a simple appearance from the outside, its internal structure is very complex. Each floor is made with a different design. There are spaces on the floors consisting of holes that are wide on the inside and narrow on the outside, used for defense purposes and as observation points. In the middle of the ground floor, there is a long hexagonal wall that is visible from every floor, rising up to the fifth floor and probably meeting the water needs. This wall forms the main skeleton of the castle. The entrance and first floors of the castle are used as the Ethnography Museum. On these floors, some works from the period are exhibited on the walls of the castle. Additionally, images bearing the cultural values of Alanya are also included.

You can get through the castle by climbing the very steep stone stairs to the other floors. There are vaulted corridors with arch shapes around the octagonal round structure, which forms the main backbone of the castle and is located in the very center. As we walk around the circular structure, we see subdued rooms made of wood. I think these rooms were built for the soldiers guarding the tower. The mouth of the water cistern in the middle of the tower is located on the open floor. While walking on the stone paths surrounding the cistern, they very cleverly thought of the ventilation chimneys arranged to be in the middle of the octagonal sides. The inside of the castle looks a little dark. Illumination lights were used. Although these lights reduce the picture quality slightly, they reveal the beauty of the architectural structure.

Even though we lost our way among the corridors on the gated floors of Kızılkule, we had the pleasure of going to the top terrace floor. When we go to the terrace floor, that is, at the top, the beauty of the wonderful city of Alanya awaits us. On this terrace, where we can see the entire surroundings of Alanya, you can see breathtaking views, sea and harbor pictures that look like postcard pictures.

The terrace area is completely paved with red bricks, both inside and outside. In the middle of the terrace, which has a large area, is the head of the round water cistern. There are ventilation gaps scattered around the cistern. There are gaps made of arched stones on the edges of the terrace. When viewed from these gaps, the magnificent beauty of the sea, the harbor and the city comes to light. You can reach the upper parts of the terrace via stairs from the sides. Here you can walk around the circular building, enjoy the view and take lots of pictures. When you look at the sky from the top of the Red Tower, you can also see how close the white clouds are.

Finally, I would like to show you the magnificent views I saw from the top of the interior of the castle while walking around on the terrace at the top.

Dear travellers, in this article, I tried to share all the beauties of Alanya Kızılkule with you. I would like to thank you in advance for accompanying me on this mysterious journey into history. Have a nice time with those who love you and love you.

TR

Merhaba Gezginciler,

Bir kral düşünün. Tarihi ve doğal güzelliklerine sahip olan, bir medeniyeti korumak için, her şeyi göze alarak, koruma amaçlı bir kale yaptırıyor. Bu kale, hem denizden hem de karadan gelecek olan saldırılara karşı, usta bir mimarın akıl yolu sanatıyla temelleri atılıyor. Tarihte eşine ve benzerine pek rastlamadığımız bu muazzam kale, Antalya'nın Alanya ilçesinde "Kızılkule" adı verilerek inşa edilmiş.

Türkiye'nin en önemli tatil merkezlerinden biri olan Alanya'da görülmesi gereken ilk yerlerden biri olan Kızılkule, Alanya Limanında bulunmaktadır. Alanya'nın Cleopatra Plajı'nın hemen üstünde kurulmuştur. Antalya şehir merkezine yaklaşık iki saat uzaklıktadır. Alanya'nın meşhur, Cleopatra Plajı'yla bir bütün olarak görünen kale, onarım çalışmalarının tamamlanmasıyla, çok daha büyüleyici ve güzel bir görüntüye sahip olmuştur. Müzekart geçerli olan Kızılkule'ye girişler ücretli olup, kişi başı 250 Türk Lirasıdır. Yani, 8 dolar civarındadır. Kalenin içine girmeden önce, çevresinden Alanya'nın denizin ve Limanın tüm güzelliğini sizlere göstermek istiyorum. Kale girişindeki, eski yapılardan oluşan yollar ve kale etrafını saran taşlar ile o taşların arasından görünen muhteşem deniz ve plaj insanı mest ediyor.

Kızılkule, plajın üstünde, eğimli bir arazinin üstünde yaklaşık, 30 metre yüksekliğinde kurulmuş. Alt tarafındaki duvarları, simetrik sayılabilecek bir şekilde kesilerek, dikdörtgen şeklinde kireç taşlarıyla birleştirilmiş. Kenarlarındaki sütun gövdeleri ise, kırmızı tuğla kullanılarak yukarıda doğru örülmüş. Kulenin tüm cephelerinde, 50'den fazla gözetleme boşlukları var. Bu boşluklardan saldırıya geçen düşmanlar için, muhtemelen, kaynar sıvı zift ve püskürtmek için de su kullanmış olabilirler. Yapının görkemli görünüşüne rağmen, askeri amaçlı olarak, küçük basit bir girişi ve dar taşlı koridorlardan yapılan geçişleri bulunuyor. İçeri girerken, kaçak olarak yakalanan bir casusun, zindana götürülürken geçtiği kapılar ve koridorlar havasını hissettim diyebilirim.

Kızılkule, adını kalenin etrafında kullanılan, kırmızı renkli tuğlalardan almış. Özellikle rengiyle ve mimarisiyle göz boyayan Kule, sekizgen yuvarlak bir yapıya sahiptir. Kızılkule, zemin kat, birinci kat, asma kat, açık kat, ve teras kat olmak üzere toplam da beş katlıdır. Kulenin dıştan sade bir görüntüsü olsa da, iç yapısı çok karışık bir şekilde yapılmış. Her kat farklı bir tasarımla yapılmış. Katlarda savunma amaçlı, gözetleme yeri olarak kullanılan, iç yanı geniş, dışı dar deliklerden oluşan boşluklar bulunuyor. Zemin katın tam ortasında, her kattan görünebilen, beşinci kata kadar yükselen ve muhtemelen su ihtiyacını karşılayan uzun altıgen şeklinde bir duvar bulunuyor. Bu duvar kalenin ana iskeletini oluşturuyor. Kalenin giriş katı ile birinci katı, Etnografya Müzesi olarak kullanılıyor. Bu katlarda döneme ait bazı eserler kalenin duvarlarında sergilenmiş. Ayrıca Alanya'nın kültürel değerlerini taşıyan görsellere de yer verilmiş.

Kalenin içinden diğer katlara oldukça dik olan taş merdivenlerden yukarı çıkarak geçiliyor. Kalenin ana omurgasını oluşturan ve tam merkezinde yer alan sekizgen yuvarlak yapının çevresinde kemer şekilleri olan tonozlu koridorlar var. Yuvarlak yapının çevresinde gezerken, ahşaptan yapılmış bastırılmış odalar görüyoruz. Sanırım bu odalar, kuleyi koruyan askerler için yapılmış. Kulenin ortasında yer alan su sarnıcının ağız kısmı, açık katta yer alıyor. Sarnıcın etrafını saran taş yollarda yürürken, sekizgen kenarlarının tam ortasına gelebilecek şekilde ayarlanmış havalandırma bacalarını çok akıllıca düşünmüşler. Kalenin içi biraz karanlık görünüyor. Aydınlatma ışıkları kullanılmış. Bu ışıklar resim kalitesini biraz düşürse de, mimari yapının güzelliğini kendini gösteriyor.

Kızılkule'nin kapılı katlarında koridorlar arasında yolumu kaybetsek de en üst olan olan teras kata çıkmanın mutluluğunu yaşadık. Teras kata yani en üstte çıktığımız da bizi, harikulade bir Alanya şehrinin güzelliği bekliyor. Alanya'nın tüm etrafını görebileceğimiz bu terasta, nefes kesen manzaralar, kartpostal resimlerini aratmayacak deniz ve liman resimlerini görebiliyorsunuz.

Teras alanının içi de dışı da tamamen kırmızı tuğlalarla döşenmiş. Geniş bir alana sahip olan terasın tam ortasında, yuvarlak su sarnıcının başı bulunuyor. Sarnıcın etrafına dağınık halde yerleştirilen havalandırma boşlukları var. Terasın içinden kenarlarında yer alan kemerli taşlardan oluşan boşluklar yer alıyor. Bu boşluklardan bakıldığında denizin, limanın ve şehrin muhteşem güzelliğini gün yüzüne çıkıyor. Terasın, yanlarından merdivenlerle üst taraflara çıkılıyor. Burada yuvarlak yapının çevresinde yürüyerek, manzaranın tadını çıkarıp, bol bol resim çekebilirsiniz. Kızılkule'nin en tepesinden gökyüzüne baktığınızda beyaz bulutların ne kadar yakın olduğunu da görebilirsiniz.

Son olarak sizlere, terasta en tepede gezerken, kalenin iç kısmından, tepeden gördüğüm muhteşem manzaraları göstermek istiyorum.

Sevgili gezginciler, bu yazımda Alanya Kızılkule'nin tüm güzelliklerini sizlerle paylaşmaya çalıştım. Tarihe gizemli bir yolculuk yaşatan bu gezimde başa eşlik ettiğiniz için şimdiden teşekkür ederim. Sizi seven ve sevenlerinizle güzel bir geçirin.

H2
H3
H4
3 columns
2 columns
1 column
22 Comments
Ecency