#hivetr 7 Günlük Serüven Gün #5 Uzun yıllardan sonra.


Herkese merhaba. 🤗
Nasılsınız? Bugün benim için dolu dolu bir gün geçti. Yine @princeofbeyhive ile beraber bir yerlere gezmelere yürümelere gittik. Açık hava gerçekten bana çok iyi geliyor ya. Bugün serüvenin 5. günü olarak uzun yıllardır görmediğim çok yakın bir arkadaşımın geldiği günden bahsedeceğim. Geçen yaz henüz Bursa' da yaşadığım zamanlarda tam 4 yıl önce yurtdışına giden bir arkadaşım Türkiye' ye bir aylığına tatile gelmişti. 4 yıl sonra onu tekrar görebilmek beni gerçekten çok mutlu etmişti. Sabah 8 gibi uyanıp hemen Mudanya' ya doğru yola çıktım. Ne zaman buradan geçsem bu binaların en üst katlarında bir evde yaşamak istiyorum 😅

Geçen sene Eylül ayındaydı. Yusufu da bir günlüğüne çağırmıştım Bursa' ya. Son yıllarda arkadaşlarımın kaynaşması ve birbirileriyle tanışması gerçekten çok hoşuma gidiyor. Bazen birkaç arkadaşımı birden aynı buluşmaya çağırıyorum ve tanıştırıyorum. Genelde tanıştıktan sonra samimileşiyorlar. Arkadaş seçimlerimin her zaman en iyi seçimlerim olduğunu düşünmüşümdür. Mudanya' ya vardığımda böyle bir manzara fotoğrafı atmak istedim. Eylül ayı olduğu için havalar çok sıcak değildi ılık ve rüzgarlı.

Mudanya' yı Eylül ve Ekim aylarında çok seviyorum. O zamanlarda üniversite okumaya devam ediyordum ve o yüzden yakın arkadaşlarımın Bursa' ya beni ziyarete gelmesi beni çok mutlu ediyordu. Çünkü uzun bir süre yalnız başıma kalınca gerçekten çok mutsuz olmaya başladığım zamanlar oluyordu.
Arkadaşımın bindiği Feribot' un bu olduğunu biliyordum çünkü buraya gelene kadar hep bana mesaj atıyordu.

Önce saat 9 gibi Yusuf geldi ve biz bir yerde kahvaltı yaptık. Sonra saat 12 olunca da Emir geldi. Emir gelene kadar biz iskeleye yetişmiştik. Ve iskelenin önünde onu bekledik. Onu göreceğim için çok heyecanlıydım. Çünkü bizim aramıza hep mesafeler girdi. Lise okurken benden uzağa taşınmak zorunda kaldı. Üniversite için başka ülkeye gitti ama aramızdaki bağ hala çok sağlam.

Emir geldikten sonra iskelenin yanındaki balıkçıda balık ekmek yedik. Buradaki balık ekmekler kesinlikle çok iyiydi bence. Balıkları büyüktü ve tazeydi. Ben genelde her yerdeki balıklara güvenmem ama o gün oradaki balığın tadını çok beğenmiştim.

O gün bütün gün Mudanya' da gezdik çünkü Yusuf günübirlik gelmişti sadece ve geri dönmek zorundaydı. Önce biraz bu çardakta oturup hayatımız ve geride kalan günler hakkında sohbet ettik. Biz tanışalı 10 yıldan çok daha uzun zaman olmuş ve zaman ne de hızlı geçiyormuş. Uzun zamandır yüz yüze gelmediğimiz için de o kadar çok konu hakkında konuştuk ki o gün...
Burada ki hayat ve orada ki hayat gerçekten birbirinden çok farklıymış. 4 yılda her şeyin ne denli değiştiğinden bahsetti bana Emir. Evet ben 6 ayda bile İstanbulda nelerin değiştiğine şahit oldum.

O günlerde üçümüz de bambaşka yerlerdeydik ve bir araya gelmek benim için ilaç gibi olmuştu. Ara sıra böyle şeylere çok ihtiyacım vardı. Hala da var aslında. Belki de şimdi daha çok... Birbirimizi görmediğimiz süreçte yaşadığımız iyi ve kötü bütün olayları konuşmak ve birbirimizi dinlemek ilaç gibi gelmişti. Bu benim en çok hoşuma giden şeylerden birisi. Dinlemek ve birinin beni dinlemesi çok hoşuma gidiyor. Hangimizin hoşuna gitmiyor ki...

Biraz parkta biraz da Atatürk heykelinin orada sohbet ettikten sonra Mudanya' nın sahil tarafına doğru gitmeye başladık. Orada da kayalıkların yakınında bir yerde oturup birkaç kere fotoğraf çekildikten sonra denizin hayatlarımız gibi belirsiz olduğundan bahsettik. O zamanlarda çok duygu yüklü bir insandım. Tabiri caizse duygularda boğuluyordum. Bazı şeyler bana ağır geliyordu ve baş etmek konusunda sorunlar yaşıyordum. Neye ne hissettiğimi tarif edemiyordum ve bir şeylerin ellerimin arasından kayıp gittiğini görsem bile durduramıyordum.

Aslında sonra günlerde bir şeyler yazmak açısından bu 7 günlük serüven benim için çok iyi oldu. Çünkü biraz duygularımdan ve hislerimden de bahsediyorum. Ama sanırım ilerleyen zamanlarda uzun uzun bir şeyler yazmak zorundayım çünkü yazmam ve içimi dökmem gereken bir şeyler var. Bazen dış etkenler değil aslında bizim için en tehlikeli ve ölümcül olan. Biziz. Kendi kişiliklerimiz ve beynimizdeki görünmez duvarlar. Görünmez engeller. Zamansızlık. Bir an önce bundan bahsedip kurtulmam gerekiyor çünkü içinde patlayan ama beni öldürmeyen bir şey gibi...

Birkaç gün sonraki yazım için de kısa bir şeyler yazdıktan sonra geçirdiğim bu en güzel günlerden birisiyle devam etmek istiyorum. Burası Mudanya Ateşkes Antlaşması' nın imzalandığı ev. Emir bu evin içinde gezdikten sonra sahilde yürümeye devam ettik.

Mudanya' da Budo iskelesinin yaklaşık 15 dakika ilerisindeki kısımlarında evler böyle. Buradaki evleri çok beğeniyorum. Bazı evler sahilin hemen yanında ve evlerin bahçeleri kumsalda. Bahçede biraz oturduktan sonra yüzülebilir. Böyle bir yerde yaşamayı isterdim. Evimin hemen sahilin dibinde olması mutluluk verici olurdu. Ama eğer gün boyunca bir işyerinde çalışıp bu güzel denizin ve manzaranın tadını çıkaramayacaksam bu gerçekten çok anlamsız olurdu benim için...

Sahilin ilerleyen kısımlarında yatların olduğu limana yakın bir yerde bir Cafe bulduk. Mudanya' ya gelen arkadaşlarıma genelde bu Cafe' de Amerikano içerdim. Çünkü buradaki Amerikano' dan daha güzel bir Amerikano içmedim hiç. Sabah zaten Yusuf ile Amerikano içtiğim için ben bu sefer Frappe içtim. O zamanlarda Böyle yağlı kremalı kahveleri çok severdim. 😁

Emir de böyle bir kahve içti. Coppuccino olduğunu hatırlıyorum. Sütlü kahve yani 😁
Orada da yaklaşık 2 saat oturduk ve arkadaşlığımız hakkında sohbet ettik. Çocukluğumuzun geçtiği mahalleyi konuştuk ve duygulandık. O günlerde ikimizin de başka bir şehirde İstanbul' un o harika mahallelerinden birisi hakkında konuşmak benim çok garip hissetmeme sebep olmuştu. Tabii ki Yusuf ara sıra espriler yapıyordu ve çok gülüyorduk. Yusuf' un esprilerini seviyorum. Keşke o zamanlardaki gibi olsan Yusuf...

Kahveleri içtikten sonra Yusuf' u iskeledaki feribota bıraktık ve biz oradan yemek yemeye gittik.
Sabahtan beridir çok aç olduğumuz için Sosyal Tesislere gittik. Mudanya' daki sosyal tesisler diğer yerlere göre daha ucuz o yüzden orada yemek yiyoruz genelde. Orayı bulmak biraz zor olmuştu o gün ama bulabildik yine de. Orada et ve tavuk yedik. Yediğim en güzel et ve tavuk kesinlikle oradaydı ve tadını hala çok iyi hatırlıyorum...

İyilikle kalın!


H2
H3
H4
3 columns
2 columns
1 column
33 Comments
Ecency