CUMHURİYETÇİ OLMAK

Cumhuriyet demokratik bir seçimdir. Ve seçilen cumhuriyetin demokrasisi ise; eşit olmaktır. Eşitlik ise; eşit haklara sahip olmaktır. Eşit haklara sahip olmayan vatandaşların hepsi cumhuriyet ve demokrasi şemsiyesi altında soğuk iklimlerde... Çünkü soğuyan cumhuriyetin yazı ve baharı kalmadı. İklimi kışa dönüşen cumhuriyetçilerin hedefi ve amacı da kalmadı. Hedefi kaybolan cumhuriyette sadece belirsizliğin sarhoşluğu var. Yere düşen yağmur damlası bile belirsizlikle yaralı. Belli ki cumhuriyetin yara almış sokaklarını korkarak ziyaret ediyoruz. Çünkü korkutan şimşekler çakmakta ve cumhuriyet korkutanların çıkarlarının çerçevesinde dönmektedir. Daha önceleri cumhuriyeti olmayan idik. Şimdi cumhuriyeti olan memleket olup yeni hürriyetler de keşfedildi. Güya yeni keşfedilen hürriyetle eski zulümlerin hepsi de çürütüldü. Çürütüldü de ne oldu? Yine memlekette eski zulümlerin hepsi ayakta değil midir? Zulmün en büyük payını alan dostumuz güya müttefikimiz süper güç kurduğu cumhuriyet ve demokrasi ile devletleri nasıl güdeceğini iyi öğrenmiş. Çünkü himayesindeki devletlere kendi demokrasinin şarkılarını iyi ezberletmekte... Bu demokrasi şarkısı ile süper güç bir okyanus ötesi ejderha... Yarı tanrı, yarı insan adeta... Yıldızlarla oynarken “Ben tanrı kadar muhteşemim” dedirtmektedir. En küçük bir karşı çıkışla varlığını kabullenmeyenlerin dünyalarını karartmakta ve başlarına yıkmaktadır. Zaten yarattığı demokrasiyle devletlerin yöneticilerini kendisi peyda etmektedir. Ve peyda edilmiş tüm yöneticiler süper güç ile yaşamaktadır. Süper gücün parasını kendi parasından, dilini kendi dilinden daha fazla sevmektedir. Vatandaşlar ise; kendi cumhuriyetinin sınırları arasında sıkışıp zilletiyle kin heykeline dönmektedir. Kin heykeline dönen vatandaş zilletiyle sadece kini artmakta… Anlattıklarım tatlı bir hikaye değil ama içimiz kan ağlayarak okuyacağımız acı hikayemiz. Ve ne yazık ki bu dram dolu hikayemizle yaşamak zorundayız. Bir zamanlar bizim memleketin bir hedefi vardı. Hedefi belli memlekette vatandaşlar söz sahibi idi. Söz sahibi olduğumuz çağ erken sona erdi? Sona erdiğinden beri vatandaşlar karamsar ve hepsi de ümitsiz... Karamsar ve ümitsiz vatandaşlar hep mazideki ümitlerle kalmakta... Mazi: vatandaşlar için amaç ve hedefteki gülistan ama şimdi istikballeri dikenli... Çünkü vatandaşların göğü sağır, toprağı da düşman olmuş. Açıkçası gök ile toprağın birbirinden irtibatı kesilmiş. İrtibat kesildiği için ne bir hedef belirleyen var, ne de yeni bir amaca gücünü veren. Kimse gerçekleri inkar etmiyor ama kimse de gerçekleri için savaşmıyor. Hedef ve amaçlar sona ererken, ruhumuz belirsizlikler karşısında başlayan esaretimiz... Diz çöküşümüzle tarihimiz ve cehaletle kavgamız sona eriyor. Söz sahibi olduğumuz tarihimizin hikayesi dramatik bitişle sona eriyor. Memleketin rüzgarları ve denizinin dalgaları yine eskisi kadar coşkulu ama ne denizimize ne de rüzgarlarımıza söz geçirebiliyoruz artık.

H2
H3
H4
3 columns
2 columns
1 column
1 Comment
Ecency